1- Beklemediğimiz bir zamanda gelen ve bilmediğimiz bir tehlikeyle karşı karşıya kaldık tüm dünya olarak. İnsanı en fazla zorlayan da belirsizlik duygusu. Zaman geçtikçe önlemler ve nelere yol alabileceği konusunda epey bilgilensek de neyle karşı karşıya olduğumuzu tam olarak bilmiyor ve görmüyoruz. Bizi öldürme ihtimali olan bir virüsle nasıl savaşacağımız konusunda belirsizlik içindeyiz. İnsan ruhunu en fazla zorlayan şeylerden biri de belirsizliktir, bu yüzden de her şeye bir anlam, bir neden bulur rahatlatırız kendimizi, covid-19 hakkında hem tam netleşemiyor hem de çözemiyoruz bu da kaygımızı, çaresizlik duyguları gibi bazı negatif duygularımızın artmasına yol açıyor. Bugün yaşananlarla ilgiliyse bu negatif duygular; bilgi edinmek, gerekli önlemleri almak, sevdiğimiz, keyif aldığımız etkinlikleri yapmak, sevdiklerimizle zaman geçirmek online da olsa bazen, duygularımızı, bizi anlayan birileriyle paylaşmak, kısacası bu süreci kendimizi tanımak ve geliştirmek için fırsata dönüştürebiliriz. Eğer çaresizlik, yalnızlık, güçsüzlük, kaygı gibi negatif duygular çok yüksekse ve kişinin günlük işlerini, ilişkilerini olumsuz etkiliyor ve o duygulardan sevdiği şeyleri yapsa da çıkamıyorsa bu o kişinin çocukluk hayatıyla ilgili olabilir. Bu güne kadar bastırdığı, su yüzüne çıkmayan günlük hayat devam ederken ara ara fark etse de bir şekilde üstesinden gelinirken bu tarz yeni büyük ve belirsiz olan bir durum karşısında negatif duygular yoğun bir şekilde açığa çıkabilir,kişi bunlarla baş etmek de zorlanır. Ortaya çıkan duygular kişiyi zorlasa da onları halletmesi için fırsat olabilir. Mümkünse bu duygulardan kaçmamak, belki yazmak, yine paylaşmak, nedenlerini araştırmak bunları yapsa da kişi rahatlamıyorsa bir uzman yardımı alarak bu dönemi kişisel gelişimi için yararlı hale getirebilir. Bu zor süreç atlatıldığında da,kendini anlama çabası hayat kalitesinin artmasına, ruhsal sağlığının iyileşmesine,hayattan daha fazla keyif almasına, yaratıcılığının artmasına neden olacaktır.
2- Çok hızlı bir çağ da yaşıyoruz, covid-19 sebebiyle bu hıza biraz ara vermiş durumdayız, düşünmek, birbirimize zaman ayırmak, derin ilişki kurmak için pek zamanımız olmuyordu, çünkü yapılacak çok iş vardı. En yakınlarımızı bile yeterince tanımıyor, iç dünyasında neler oluyor diye düşünme fırsatı bulamıyor ya da bulmak istemiyorduk, büyük bir sorun olmadığı müddetçe. Fakat karantina süreciyle birlikte ailemizle birlikte çok fazla vakit geçirme fırsatı bulduk, bu belki kişileri zorluyor fakat yine de birbirlerini tanıma ve sorunlara çözüm üretme fırsatı yaratıyor böylece ilişkiler daha derin ve daha kaliteli olmasına neden olacaktır, fakat kişiler kendi içinde bu süreci çok zor yaşıyor ötelediği sorunlar iç dünyasındaki kargaşa ortaya çıkıyorsa bu kişinin kendi ruhsal dünyasını bozduğu gibi ilişkisini de olumsuz etkileyebilir böyle bir durumda üçüncü bir kişiden yardım almak, fikir almak işe yarayabilir. Yine bu süreç istemesek de bizi sevdiklerimizi kaybetme ihtimaliyle yüzleştirdi, bu da diğerinin olumsuz yönlerinden çok olumlu yönlerini görmeye daha hoşgörülü , daha empatik olmaya götürebilir buradaki kritik nokta sürecin kişide opmital negatif duygu yaratığını varsayarsak bu davranışları yapabilir, kişide çok yoğun duygular varsa kişi bu duygularla hareket eder bu duyguları kontrol edip mantıklı düşünüp mantıklı hareket edemez bu duygularını en yakınlarına yansıtır o da ilişkilere zarar verir duygu çok yoğunsa kişi kendiyle kalmalı resim, yazmak dışarıdan biriyle konuşmak olabilir, makul düzeydeyse duygular eşiyle birlikte yaşadığı kişiyle paylaşmalıdır. Anne baba kendi duygularını çocuk için yararlı ise çocukla paylaşmalı kendisini rahatlamak için ise asla çocukla paylaşmamalıdır. Yani bu süreci kendini, aile ilişkilerini hayatını düşünmek için belki de değiştirmek için bir fırsat olarak görülebilinir. Zor şeyler her zaman bizi güçlendirir geliştirir. Belki bu süreç uzun sürecek fakat yine de kişisel ve toplumsal olarak gelişeceğimize, değişeceğimize inanıyorum yeter ki hemen unutmayalım yokmuş gibi yapmayalım, inkar etmeyelim, bu sürecin duygularını şimdi yaşayalım ki travmaya dönüşmesin yıllar sonra bu sürecin olumsuz etkileriyle uğraşmayalım.
3-Anne babalar çocukların anlayacağı dilde corona virüsün tehlikesini ve korunma yollarını çok endişelendirmeden ama gerçeği de yok saymadan anlatmalı çocuğun yaş düzeyine göre görsel materyallerle oyunlarla anlatmalı fakat bunu ebeveynin duygusu sakin ise yapmalı eğer ebevyn yoğun kaygı içindeyse çocuk anlatılandan çok o duyguyu alır ve kafası karışır o yüzden daha sakin soğukkanlı ebevynin bu açıklamayı yapması daha sağlıklı olabilir, çocuk sordukça açıklama yapmak sormuyorsa bu konuyu onunla ve yanında konuşmamak haber programlarını çocuğun yanında izlememek daha iyi, büyük yaş grubu çocuğun biraz daha konuya ilgi göstermesine izin vermek yine de sınırlar koymak yararlı olur, corona virüsün yarattığı değişiklilerle birlikte hayatın devam etmesi günlük rutin işlerin eğlencenin yanında sorumlulukların yerine getirilmesi bütün ailelenin çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Çocuğun yine de coronanin yarattığı olumsuz duygularını ifade etmesine izin verilmeli zaman zaman konuşmasına fırsat yaratılmalı ve çocuklar söze dökmekte zorlanacağı için davranışları takip edilmeli farklılıklar varsa birkaç hafta sürdüyse bir uzmana danışılmalı, bu süreç yoğun kaygı yaşamadan fakat ciddiye alınmalı kendimizde ve çocuktaki değişiklikler takip edilip önlem alınmalı, sağlık çalışanı anne babalar da var, onlara çok zor bir görev düşüyor, hem bu süreçte en yoğun çalışan hem de tehlikeye en fazla maruz kalırken çocuklarından ayrı kalmak durumundalar, bu nedenle de daha fazla olumsuz duygu yaşayabilirler mümkünse bu duygularını bir yakını, arkadaşı veya bir uzmanla paylaşmalı çocuğuyla geçirdiği süreleri çocuğu besleyici çocuğun ihtiyacını karşılayacak şekilde vakit geçirebilmeli böylece ayrı geçirilen zaman her iki taraf için daha kolay daha az hasar alacak şekilde atlatılmış olacaktır. Bu süreçte en çok dikkat edilecek şey çocuk kendisi bazı duygular yaşarken anne babanın negatif duygularına çok fazla maruz kalmamasına dikkat etmek çocuğu negatif duygulardan korumak fakat kendi duygularını yaşamasına fırsat vermektir.
4- Bu süreçte anne babalara çok ciddi sorumluk düşüyor çünkü çocuklarda bu süreç kalıcı travmaya neden olabilir yaşları küçük olduğu gelişimlerini tamamlamadıkları için. Özgürlüklerinin sınırlandırması, hayatın tehlikeli olduğuna dair inanç geliştirme, güçsüzlük kimlik sorunları gibi sorunlar olabilir, fakat küçük müdahalelerle bunların önüne geçilebilir, bunlardan en önemlisi anne-baba kaygısı, gerginliği çok yüksek olduğu anlarda çocuğuyla daha az bağ kurup bu duyguyu hafiflettikten sonra ilişki kurması en önemlisi, çünkü çocuğun duyguyu almama, duyguyu filtreleme becerisi çok zayıftır, bu beyin gelişimiyle ilgilidir, negatif duygu varsa çocuğa yansıtmıyoruz yani, çocuğun duygularını kendini ifade etmesine yardımcı olmak önemli, çocuk farkında değilse de onun adına konuşmak şimdi üzgünsün gibi cümlelerle çocuğun duygusunu fark etmesini ve anlaşıldığını hissetirmek çocuğa güven verir, birlikte yapılan faaliyetlerde çocuğun yaratıcılığını geliştirecek etkinlikler resim yapmak öykü oluşturmak hamur oyunları, bir de hareket edebilmeleri için koordinasyon ve fiziksel deşarjı sağlayacak oyunlar, yine çocuğun kendi ihtiyaçları gözlenerek ona uygun oyun etkinikler seçilmeli, çocuğa iyi gelmeyen o an ihtiyacı olmayan oyun ve etkinlikleri zorlamamak gerekir, bu dönemde en önemli şey çocuğun duygusal olarak anne babayı yakın hissetmesi güven duyması yalnız olmadığı ebeynlerinin onu koruyup sevecekleri duygunu kaybetmemesi önemli, bu yüzden ders gibi öğrenmeye yönelik etkinlikleri çocuğu çok zorlamadan işbirliği içinde yapmasını sağlamak yine çocuğun merak ettiği konulara ağırlık vermek önemlidir. Yine günlük hayatın devam ettiğini görmesi için rutin işler devam etmeli, sorumluklar verilmeli, zaman algısı korunmalı, süreç sonrası topluma okula adaptasyonu ile ilgili plan geliştirilmeli olası riskler uyum sorunlarıyla ilgili stratejiler geliştirilmeli, ilgili kaynak ve kişilere danışılmalı.
5- Doğum öncesi, doğum sonrasında yaşanan doğum travması ölüm kaygısı kaybetme korkularını pandemi sürecinde kişi daha fazla yaşayacaktır. Hastaneye gitmek durumunda olması virüse yakalanma kaygıları daha fazla olacaktır, bu kaygıların artması oldukça doğaldır. Doğum sürecinde sosyal destek çok önemli olacaktır, eş, anne baba kim varsa doğum yapan annenin sakinleşmesine yardımcı olmalıdır, hamilelik ve doğum sonrası kişiler normalden daha hassas oldukları için haberleri daha az izlemeli yakın ilişkide olduğu kişiler daha pozitif duyguyla yaklaşabilmeli, bu da bebekle anne ilişkisini daha sağlıklı olmasını destekler, bu dönem bebeğin anneye en fazla ihtiyaç duyduğu anneden en çok etkilendiği zamanlardır çocukta kalıcı etki bırakmaması için annenin kötü hissettiğinde bebekle diğer ebeveynin ilgilenmesi annenin biraz rahatlayıp sonra çocukla ilgilenmesi çocuk için koruyucu olacaktır, anne beslenmesine, uyku düzenine dikkat etmeli, kendisine neyin iyi geleceğini bulup resim yapmak, kitap okumak yemek yapmak müzik dinlemek meditasyon yapmak birileriyle sohbet etmek gibi bunları muhakkak yapmalı kendine vakit ayırmalı, büyük anne-babalarla bu süreçte görüşülemiyorsa süreç zorlaşır o yüzden onlarla bol bol iletişim kurulmalı, duygusal destekleri alınmalıdır. Bazen kişiler doğumla birlikte depresyon yaşanabilir bu hormonların etkisiyle de böyledir, annelikle ilgili zorluklar bir de kendi çocukluk travmaları doğumla birlikte açığa çıkabilir bu durumda da anneler istese de iyi hissedemiyor olabilir, sürekli gergin ya da sürekli kaygı içindeyse bu anneyi de çocuğu da etkiler özellikle de çocukta kalıcı ruhsal sorunlara sebep olacağından bir uzmana danışmak doğum sonrası süreci daha hafif atlatmasını sağlayacaktır.
6- Ülkemizde akraba ilişkilerinin önemli olması özelikle geniş aile ilişkilerinin devam etmesi sebebiyle 65 yaş üstü insanların evden çıkamaması onlar için epey zorlayıcı bir durum sağlık riski daha detaylı anlatılarak biraz daha ikna olmaları sağlanmalı, bunun bir dışlanma, terk edilme durumu olmadığı hissettirilmeli, çünkü belli bir yaştan sonra kişilerin üst beyin işlevleri azalacağından daha hassas ve duygusal olabilirler, bu nedenle de yakınları tarafından sık sık aranması onları rahatlatacaktır, iletişim halinde olmak negatif duygularının hafiflemesine neden olur, belediyeler, dernekler aracılığıyla küçük ziyaret alışveriş, kapıdan hatırlarının sorulması aranması unutulmadıkları hissi yaratıp süreci daha hafif atlatırlar, yine evde eşiyle yaşıyorsa birlikte sevdikleri bir şeyler yapmak bulmaca çözmek yemek yapmak temizlik film dizi izlemek kendilerine hobileler bulmak iyi gelebilir, belki iletişimlerini güçlendirecek önerilerde bulunmak birbirleriyle sohbet etmelerini artmasını sağlamak yakınlarının bu konuda tavsiye ve telkinlerde bulunması iyi olabilir. Tabi en önemli şey sağlıklarının takip edilmesi, yakınları ve kurumlar tarafından. Beslenmelerine dikkat etmeleri, ev içinde egzersizler yapmak, kısmı olarak dışarı çıktıklarında da bir anda kendilerini çok yormamaları gerekir.
Gülderen Kılıç
Araştırma Gör. Klinik Psikolog
İletişim: gulderennn@gmail.com