“Beni hayatta anlamış olan tek kadın sensin”*: Anna Grigoriyevna Dostoyevski

Sizi Hiç Bilmediğiniz Bir Dostoyevski İle Tanıştıracak Büyük Bir Aşk Hikayesi


“O zamanki kişiliğimi göz önüne aldığımda evliliğimizin  felaketle son bulması bana pek mümkün geliyor. Fiyodor Mihayloviç’i hakikaten büyük bir aşkla seviyordum, fakat bu aşk, birbirine denk yaşlarda olmayı gerektiren fiziki bir aşk veya tutku değildi.

Tamamen platonik bir aşktı benimkisi. Daha çok bir tapınmaydı, son derece yüksek ruhi değerlerle mücehhez mükemmel bir varlık karşısında secdeye kapanmaydı. Bütün hayatını yakınlarına adamış, sırf bunun için bile olsa sevgi ve ihtimam göstermesi gerekenler tarafından ihmal edilmiş; gün yüzü görmemiş mustarip bir adama karşı içten bir acımaydı benimki. Onun hayat yoldaşı olmak, yükünü paylaşıp hayatını kolaylaştırmak ve ona mutluluk vermek gibi hayallerim vardı; fakat o bunların da ötesinde benim tanrım, benim putum olmuştu. Sanırım bütün hayatımı onun ayakları önünde secdeye kapanarak geçirebilirdim. Ne var ki bütün bu yüksek duygu ve hayaller taarruza geçen katı gerçekler tarafından yerle bir edilebilirdi.”

“Bütün edebiyat hayatı boyunca sadece okur kitlesi ona sadık davranmıştı. Belinski, Dubrolyubov ve Burenin dışında, dönemin eleştirmenlerinden onun yeteneğini takdir eden, neredeyse yok gibiydi: ya onu görmezden geldiler ya da ona düşmanca davrandılar. Dostoyevski’nin ölümü üzerinden  otuz beş yıl geçtikten sonra bile eleştirmenlerin yazdıklarını okumak insana tuhaf geliyor; hükümlerinde son derece sathi, basit ve zavallı; buna mukabil düşmanlıklarında ise son derece yamanlar.”(s.290)

Dostoyevski’nin Hatıraları
Yazar: Anna Grigoriyevna Dostoyevski
Çevirmen: Kenan Durdu, Yayınevi : İnsan Kitap, Baskı Yılı: 2016

*Dostoyevski

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz