Baskı’nın geçende düzenlediği suarede ünlüler müzik eşliğinde sahneye çıkıp iktidara bağlılıklarını sundular.
KİNCİLİK, vicdan gibi giyinip taranmış, geldi, hiç hata yapmayan belleğinden örnekler sergiledi. Bu bodur boylu sakat kişi büyük alkış topladı.
KABALIK, yardım ister gibi çevresine bakınırken talihsiz bir antre yaptı. Sahnede ayağı kayıp düştü, ama durumu öyle güzel toparladı ki, öfkeyle sahneye vurunca ayağını, sahne delindi.
Ardından KÜLTÜRHÖDÜK sahne aldı ve ağzından köpükler sararak cahilleri öğrenme yükünden kurtaracağına ant içti. “Bilgiçlere hayır!”dı sloganı ve cahiller onu yıpranmış omuzlarına alıp dışarıya kadar taşıdılar.
EZİKLİK de göründü sahnede, büyük bir açlık sanatçısı gösterişi yaptı. İnerken de, kendi eliyle yücelttiği birkaç besili haydudun önünde saygıyla eğilmeyi ihmal etmedi.
Sevilen bir komedyen olarak MAZARRATLIK, salonu neşelendirdi. Ne var ki kasıklarını tutarak gülerken küçük bir fıtık geçirdi.
Tanıtma programının ikinci bölümünde sahneye ilk çıkan İHTİRAS, uzun boylu bir sporcuydu. Öyle bir zıpladı ki, küçük kafasını tavan kirişlerine vurdu. Ama ne kafayı vurunca, ne de bir şenlik yöneticisi taktığı madalyayı onun doğrudan etine iğnelediğinde, gözünü bile kırpmadı.
Belki sahne heyecanından biraz benzi uçuk göründü ADALET. Küçük ayrıntılar üstünde durdu ve yakın gelecekte daha kapsamlı bir konuşma sözü verip ayrıldı.
İLİMBAZ, genç ve yapılı delikanlı, rejimin onun gözünü nasıl açtırdım ve kötü toplumsal durumların asıl sebebi olan kemer burunluları nasıl fark ettiğini bir tebliğle açıkladı.
Derken FEDAKARLIK çıktı, saf yüzlü, uzun, çelimsiz bir oğlan, nasırlı elinde büyük bir sahte çinko kap. işçilerden yardım parası toplarken de bitkin ve hafif sesiyle: “Çocuklarınızı düşünün,” dedi.
Kelini temiz bir takkeyle örtmüş DÜZEN de çıktı sahneye. Yalancılara doktora payesi, katillere de cerrah lisansı dağıttı. Geceleri arka avlulardaki çöp bidonlarından hırsızlığa çıktığı halde, gri elbisesinde tozun zerresi görünmüyordu. Soyulanlar oldukça uzun kuyruklar halinde onun masasına uğradılar, o da damarları çıkmış eliyle hepsine fatura kesti.
TUTUMLULUK, Düzen’in hemşiresi olur kendileri, hastanelerdeki hastaların dişlerinin arasından kazıyıp topladığı ekmek artıklarıyla dolu bir sepet sundu.
Boynunda kırbaç izleriyle ÇALIŞKANLIK, ardından Azrail kovalıyor gibi nefes nefese geldi ve ücret almadan bir gösteri yaptı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir obüs çıkardı ortaya ve içine doldurmak üzere, kimsenin bir “Aaa!” demesine fırsat kalmadan iki bin ailelik zehirli gazı imal ediverdi.
Tüm bu ünlüler, SOĞUK’un ve AÇLIK’ın bu çocukları ve torunları, halk önünde sahneye çıkıp BASKI’ya hizmet sundular pervasızca.
Hikaye: Bertolt Brecht
Kötülüklerin ve Erdemlerin Çağrısı