Ulrike Meinhof: “Çok güvenli görünüyorsunuz! Fakat sanmayın ki bu böylece devam edecek!”

Ulrike Meinhof“Çok güvenli görünüyorsunuz! Fakat sanmayın ki bu böylece devam edecek! Öfke ve nefret büyük geminizin makine dairesinde terden geberenlerle birleşecek, biliyorum. İspanyol, Türk, Yunan, Arap, İtalyan göçmenler ve Avrupa’nın tüm ezilenleri…ve tüm kadınlar, ezildiğinin, aşağılandığının sömürüldüğünün farkında olan tüm kadınlar neden burada olduğumu ve beni neden öldürmek istediğinizi anlayacaklar…

Gardiyanlar, yargıçlar, politikacılar, hiç biriniz umurumda değilsiniz. Asla beni delirtemeyeceksiniz! Beni sağlam öldüreceksiniz… mükemmel bir ruh ve mükemmel bir beyinle. Böylece herkes katillerin devleti ve katillerin hükümeti olduğunuzu anlayacak! Herkes sosyal demokrasinin neye benzediğini anlayacak!

…şimdiden cesedimi kaçırıp saklamanızı, kapıyı avukatlarıma kapatmanızı görür gibiyim. Ulrike Meinhof kendini astı diyeceksiniz. Kanlı ellerinizle kapıları yüzlerine kapatacak ve fotoğraf çekmeyi soru sormayı yasaklayacaksınız. Yasak diyeceksiniz, cesedi incelemek yasak! soru sormak, düşünmek, tahmin etmek yasak!! yasak!!… ama kendi korkunuzu yasaklayamazsınız! Her katile özgü korkuyu yasaklayamazsınız!

Cesedim bir dağ gibi ağır olacak…yüz bin ve yüz bin…yüz binlerce kadın kolu bu kocaman dağı kaldırıp omuzlarına alırken sizin oturduğunuz o sahte tahtı sarsacak müthiş bir kahkaha atacaklar! ..ve hep birlikte bağıracaklar: Ulrike Meinhof’u öldüremeyeceksiniz.”1

****

“Protesto, bu bana uymuyor, buna karşıyım demektir. Bana uymayan bir şeyin ortadan kalkması için uğraşıyorsam bu direniştir. Bu zamana kadar istemediklerimizi sokaklarda söyledik ama Rudi Dutschke’nin saldırıya uğramasını engelleyemedik. Çünkü gelenek ve göreneklerin tutsağı halindeydik. Şimdi şiddet ve direnişi düşünmek zorundayız… Bize yönelik bu silahlı saldırı gerçekleştiğinde, korkak liberalleri yanımıza çekmek mümkün olmadı. Eğlence sona erdi. Sokak eğlencesi zamanı geçti artık…”2

***

“Beyin Yıkama Programında en önemli moment, kişinin belirli bir duruma sokulmasıdır ki, amaç kişinin ortam ve symtomatik arasında bir çelişkiye düşerek kendisine neler olduğunu kavrayamamasıdır. Bu durum ne kadar ağır algılanabilir ve saydam olursa, etkisi de o kadar yıkıcı olur. Kişi algılayamadığı bir şeyle, doğal olarak tartışamaz ve ona karşı mücadele edemez. Ben, Berlin’de, izolasyon intihara zorluyor dediğimde, onun ne anlama geldiğini gerçekten biliyorum. Çünkü direnme enerjisi, algılanmayan mutlak bir sessizlik içerisindedir. Kişi sessizliğe karşı mücadele edemez. Kişi ancak kendisine karşı somut bir duruma karşı mücadele edebilir. Bu nedenle izolasyon hücreleri yok olmayı, tutuklunun yok edilmesini amaçlar. Beyin yıkama, tutuklunun kulağını ve her şeyini daha duyarlılaştırır, yani bir filmin ışığa duyarlılığı gibi. Bir filmin banyo edilerek oluşması gibi beyin yavaş yavaş her şeyi alır. Beyin Yıkama tutuklunun beynini öylesine yönlendirir ki, beyin duygulara göre sadece yanıcı, parçalanan bozuk bir ete dönüşür. Bir gün tüm duyuların seninle birlikte olur, yukarının ve aşağının dahi neresi olduğunu ayırt edemezsiniz.”3

 

Ulrike Marie Meinhof (7 Ekim 1934 – 9 Mayıs 1976), Alman radikal sol kanadın militanı ve gazeteci.
Oldenburg’da doğan Meinhof, Baader-Meinhof Grubu olarak da bilinen Kızıl Ordu Fraksiyonu’nun kurucularından biriydi.
İlk başlarda nükleer karşıtı hareketin bir üyesiydi ve konkret adlı radikal sol gazetenin editörüydü. 1961 yılında bir komünist olan Klaus Rainer Röhl ile evlendi. Bu evlilikten Bettina ve Regine adlı ikizleri oldu.
1968 yılında boşanan Meinhof, Berlin’deki daha radikal solcuların arasına karıştı. Sol kanadın kullandığı sıradan mücadele araçlarının etkisizliği nedeniyle hüsrana uğrayan Meinhof, 1970 yılında Andreas Baader’in hapisaneden kaçmasına yardım etti ve daha sonra kimi soygunlarda ve sanayi siteleriyle Amerikan askeri üslerinin bombalanması eylemlerinde rol aldı. Grup Alman basını tarafından hemen “Baader-Meinhof Çetesi” olarak adlandırıldı. Meinhof şehir gerillası kavramı da dahil olmak üzere grubun ürettiği pek çok broşür ve manifesto kaleme aldı. Bunlar sıradan insanın sömürülmesi ve kapitalist sistemi suçlayan yazılardı.
1972’de Langenhagen’de yakalandığında “ön duruşmalarda” 8 yıl cezaya çarptırıldı. Kendisine ömür boyu hapis cezası veren duruşmalar sırasında 9 Mayıs 1976’da JVA Stuttgart-Stammheim’daki hücresinde “ölü bulundu”. Kızıl Ordu Fraksiyonu’nun üyeleri de dahil olmak üzere pek çok insan daima, onun Alman iktidarının temsilcileri tarafından öldürüldüğünü söylediler.


1- Ünlü İtalyan tiyatro yönetmeni Dario Fo,”Ben Ulrike, Bağırıyorum” adlı oyunundan
2- Ulrike Meinhof’un 1968’de başyazar olduğu Konkret dergisinde, Almanya 68 öğrenci lideri Rudi Dutschke’nin vurulması üzerine yayınlandığı yazısından.
3-Ulrike Meinhof 1973 yılında yazdığı bir mektup

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz