Türkülere verilmiş bir ömür; Ruhi Su sevilen türküleri

“Benim anladığım anlamda iyi türkü söyleyebilmek için kişinin bir ses eğitimi, müzik eğitimi görmesi şart. Bu eğitimi gören her insan da iyi türkü söyleyemez. İyi türkü söyleyebilmek için, içinde yaşadığı halkı tanıması, sevmesi gereklidir. O türkülerin nasıl ve ne koşullarda çıktığını, sonra o türkülerin dilini, iyi kullanmayı bilmesi gereklidir. Bütün bunlar birleştiği zaman insan iyi türkü söyleyebilir.Bunlar olmadan da halkın, halk sanatçılarının içinde iyi türkü söyleyenler vardır ama, o benim açımdan yeterli bir söyleyiş biçimi değildir. O söyleyiş, ancak o söyleyişin geldiği geleneği sürdürmeye yetebilir. Ama o kültürü, o kültürün yaşayan kısımlarını daha ileri bir kültüre aktarmaya yetmez. Daha ileri kültüre, yani kendi toplumumuz için gerekli olan kültüre, ancak dediğim eğitimden geçmiş ve o ileri kültürü anlayan bir sanatçı aktarabilir. Hem kendi geleneğini, hem de daha ileri kültürün dilini bilir. Ondan dolayı, gelenekte var olan kültürü, özlemi çekilen kültüre daha iyi aktarabilir.”*

Sümeyra Çakır’ın diğer Türkülerini dinlemek için burayı tıklayınız.

“O saksıda yetişmiş bir bozkır çiceğidir”
Aşık Veysel

1912 Van’da doğan Ruhi Su, 1936 Ankara Müzik öğretmen okulunu, 1942 Ankara Devlet Konservatuarı opera bölümü bittirdi. 1943-45 yılları arasında Ankara Radyosunda, 1950 yılında ise İstanbul Radyosunda konserler verdi. 1952 ye kadar Ankara Devlet Operası sanatçılığı görevini sürdürdü. Aynı yıllarda gerçekleştirilen bazı filmlerin müziklerini yaptı. İngiltere, Almanya, İsveç, Bulgaristan, Hollanda ve Avustralya’ya giderek konserler verdi. 1962 yılında ilk plakları çıktı, 1975 yılında “Dostlar Korosu”nu kurdu.

Sanatçı bir çok Alevi Deyişlerini okumuş, Pir Sultan’ın, Hatayi’nin ve diğer ozanların deyişlerini yorumlamış ve Nazım Hikmet’in şiirlerini ilk olarak bestelemiştir.

Seferberlik ve Kuvayi Milliye (1971), Yunus Emre(1972), Karacaoğlan (1973), Pir Sultan Abtal (1974 ), Şiirler Türküler (1975), Köroğlu (1976), El Kapıları (1977), Sabahın Sahibi Var (1978), Semahlar (1979), Çocuklar Göçler Balıklar (1980), Zeybekler (1982 ) isimli çalışmaları ile Türk halk müziğine önemli derlemeler kazandırdı, çok sesli müzik anlayışını geliştirdi. Toplam 18 müzik CD si, 25 müzik kaseti çıkartıldı. Kitapları yayımlandı. Ulusal ve uluslararası boyutta bir çok ödül kazanmış olan Ruhi Su, 20 Eylül 1985 günü aramızdan ayrıldı.

Anne ve babasını Ermeni Tehciri sırasında kaybetti

Mehmet Ruhi Su, Hiç tanımadığı anne ve babasını “Ermeni tehciri” sırasında kaybettiği biliniyor. Yanında evlatlık olarak kaldığı aile Ruhi Su’yu çok hırpalaması üzerine bir komşusu, onu gizlice Öksüzler Yurdu’na yerleştiriyor. Burada ilk kez çocukluğunun tadını aldığını ve ”Oyun denen bir şeyin var olduğunu o zaman öğrendim, içim içime sığmıyordu, şaşkındım” diyor.
Bir ara İstanbul’da askeri okullarda okudu, ancak müzik sevgisi onu yeni arayışlara itti. Adana Öğretmen Okulu’nda okurken, Ankara’ya Müzik Öğretmen Okulu’na girmeyi başardı. 1935’de Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçildi, konservetuarın opera bölümünde de okudu ve daha sonra da Devlet Operası’nda çalıştı, bir süre radyoda türkü söyledi.

Söylediği bir türkü yüzünden radyodaki işine son verilen Ruhi Su, 1952-57 yılları arasında 1951 TKP tevkifatı dolayısı ile hapis yattı. 1960′ta İstanbul’da Taksim Belediye Gazinosu’nda sahneye çıkan Ruhi Su, bir yandan da halk türkülerini kaydedip, arşivleme görevini üstlendi. Söylediği türkülerdeki siyasi vurgular yüzünden aleyhinde kampanyalar başlatılan ve işini kaybeden sanatçı, türküleri derleyip, yeniden yorumlama işine kendi başına devam etti. 1975′te Dostlar Korosu’nu kurdu. 1978′den sonra ürettiği kasetlerle halk müziğinin, yaygınlaşmasına büyük katkıda bulundu. Ruhi Su, 12 Eylül yönetiminin engellemeleri yüzünden yurtdışında tedavi şansı bulamadı ve 20 Eylül 1985′te öldü. Ruhi Su’nun cenaze törenine binlerce kişi katıldı ve cenaze 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi haline dönüştü.

Ruhi SU Albümleri: (1971) Seferberlik Türküleri Ve Kuvayi Milliye Destanı, (1972) Yunus Emre, (1972) Karacaoğlan, (1972) Pir Sultan Abdal , (1974) Şiirler – Türküler, (1974) Köroğlu, (1977) El Kapıları, (1977) Sabahın Sahibi Var, (1993) Semahlar, (1993) Çocuklar, Göçler, Balıklar, (1993) Zeybekler, (1986) Pir Sultan’dan Levni’ye, (1993) Ezgili Yürek, (1993) Ekin İdim Oldum Harman, (1987) Kadıköy Tiyatrosu Konseri I , (1987) Kadıköy Tiyatrosu Konseri II, (1988) Beydağı’nın Başı, (1988) Dadaloğlu Ve Çevresi, (1989) Huma Kuşu Ve Taşlamalar, (1990) Sultan Suyu “Pir Sultan Abdal’dan Deyişler” , (1991) Dostlar Tiyatrosu Konseri (Sümeyra Çakır İle Birlikte), (1992) Ankara’nn Taşına Bak, (1993) Uyur İken Uyardılar, (1994) Barabar, (1995) Aman Of

__________________________

*)The Bosphorus Chronicle (Nisan-Mayıs 1978) söyleşiden bir bölüm