Türkiye hiç değişmiyor! | Altan Kardeşler…- Ahmet Nesin

Ahmet NesinAziz Nesin 46 yılında hapse girmişti, ben 70 yıl sonra aynı suçtan girdim, Çetin Altan en son 71 yılında girmişti, Ahmet ve Mehmet 45 yıl sonra aynı suçtan içerdeler. Beni yada bizi eleştireceğinize bunun nedenlerini araştırın.

Yaşamımda en çok duyduğum tümce “Biz Aziz Nesin, Çetin Altan ve İlhan Selçuk’un yazılarıyla büyüdük…” olmuştur. Biri babam olmasına karşın üçüyle de siyasi anlamda hep anlaşmazlıklarım olmuştur. Ama bu, şu gerçeği hiçbir zaman ortadan kaldırmaz, onlarla sosyalizme, sola ve demokrasiye bakış açımdaki değişiklik, herkes gibi yıllarca onların yazılarından öğrendiğim gerçeğini yok etmez. En azından birey olabilmeyi onlardan öğrendiğime göre, kimi konularda onlara karşı çıkmayı da onlardan öğrenmişimdir.

Sevgili Ahmet ve Mehmet Altan’ı yazacakken neden bu 3 önemli insandan bahsederek girdim yazıya? Çünkü Altan kardeşler gözaltına alındığında gösterdiğim tepkiye kızanlar, hatta beni kendilerince fırçalayanlar oldu. Benim onlarla yıllarca siyasi anlamda tartışmam, onların gözaltına alınmasına sessiz kalmam olarak algılanıyor toplumda. Yada şöyle açıklayayım, kişilerin sol içindeki tartışmasını insanlar kesin ayrılık olarak görüyor. Oysa tartışma önünde sonunda bir ikna yoludur, tartışan kişilerden birisi diğerini ikna edebilir. Yada edemezse de ortak noktaları olan barış ve demokraside birleşip birbirlerini destekleyebilirler.

Bu esasında sadece sol için de geçerli değil. Ben laisizm yada eğitim konusunda bişeyler söylerken, TÜSİAD’da aynı şeyleri söylüyorsa, TÜSİAD olduğu için bundan vazgeçmem beklenemez. TÜSİAD söylediği için bu işin içinde bir komplo vardır diye düşünmem demokrasi anlayışıma ihanettir.

Size daha pratik bir olay anlatayım. Tekel işçilerinin grevini hepiniz anımsarsınız. Ankara’ya ziyarete gittiğimde bir çadırda solumda ülkücü bir işçi vardı, sağımda Kürt bir sosyalist arkadaş oturuyordu ve türbanlı 2 işçi arkadaş bana çay ve simit ikram ettiler. Bana göre Tekel Grevi, Gezi olayından önceki en önemli olaydır. Değişik şehir ve yörelerden gelen değişik düşüncedeki bütün işçilerin ortak bir hedefi vardı ve oligarşi onları ayırmadan tazyikli sularla, gaz bombalarıyla havuza atabiliyordu. Ve o eylemi bütün örgütler, işçilerin üzerinde örgütsel hegemonya kurmadan desteklediler.

Gezi olayı da bunun başka bir örneğidir aslında. Ki Gezi olayında beni eleştirenleri destekleyecek bir olay da oldu. Ulusalcı kanat, daha çok Doğu Perinçek kanadı Kürtlerin orada olmasını istemediler. Hatta 1. yada 2. gün küçük bir arbede de çıktı. Daha da ilginci, Devlet Bahçeli Gezi olayına katılan ülkücü ve partililerin ihracını istedi. Oysa bir kısmı katılmaya devam etti. Burada da hedef aynıydı ve bana göre mağlup olmadık, gerektiğinde hep beraber çok şey yapabileceğimizi gösterdik. Şaka demiyorum, Gezi iktidarı korkuttu ve arkasından yapılan 7 Haziran seçimlerinde iktidardan oldu.

Sevgili Çetin ağabeyi kaybettiğimizde ancak mezarlığa yetişebilmiştim. Bikaç gündür beni eleştirdiğini sananlar oradaki kucaklaşmamızı görsünler isterdim. İşte orada siyaset yoktu, tartışmalarımız yoktu, saflığımız vardı, temizliğimiz vardı, fazla bişey söylemeden birbirimizin gözlerine bakmıştık. Gözlerimiz birbirine hedefimizin önünde sonunda aynı olduğunu söylüyordu. Aziz Nesin’le Çetin Altan’ın 60 yıl önce, 50 yıl önce ama tartışarak götürdüğü savaşımı bundan sonra beraber götürmenin bakışıydı onlar.

Ben Ahmet ve Mehmet’le kucaklaşırken Hasan Cemal bize o kadar güzel bakıyordu ki, onun bakışı etrafımızdaki şaşkın bakışları silmişti beynimden. Daha sonra tutuklandığımda avukat bir arkadaşım ziyarete geldi ve Ahmet Altan’la Hasan Cemal’in selamını getirdi bana. Bitek o zaman gözlerim doldu, o selam ve söyledikleri bu sayfada yazdıklarımın aynısıydı ama onlar daha deneyimli olduklarından bana bunu 2 tümceyle anlattılar.

Aziz Nesin 46 yılında hapse girmişti, ben 70 yıl sonra aynı suçtan girdim, Çetin Altan en son 71 yılında girmişti, Ahmet ve Mehmet 45 yıl sonra aynı suçtan içerdeler. Beni yada bizi eleştireceğinize bunun nedenlerini araştırın. Anlayacağınız Türkiye Allahın koyduğu gibi duruyor, hiç ihanet etmemiş. Ama bence siz değişin artık biraz, aynı yerde durmayın.

Çetin ağabeyin dediği gibi, biz yüksekte oturduklarını sananların emirleriyle hapsediliyoruz, oysa onların orada oturmaları onların hatası değil, basit bir marangoz hatası.

Eylül 17, 2016
ahmetnesin.wordpress.com

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz