Sabahattin Ali: Doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum

Benim Sevgili Aliye’m,
Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma… Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum.

Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan sonra ne diye kederli ve üzüntülü şeyler yazalım… İkimiz de yalnız neşeden ibaret mektuplar yazmalıyız. Mektubundaki “Beni istediğim kadar sevmezsen ölürüm” cümlesini belki elli defa okudum. Ah Aliye, seni isteyebileceğinden çok seveceğim. Benim nasıl sevebileceğimi göreceksin… İçim şimdiden İstanbul’a gelmek, seni görmek iştiyakıyla dolu… 

Şiir kitabının sonlarındaki yazıları kıskanma. Hiçbir zaman dolmamış olan boş gönlümün sesleridir onlar. Sen benim bütün kafamı ve ruhumu doldurduğun zaman bak neler yazacağım. Sana bu mektupla beraber bir şiir gönderiyorum. Bu şiir bütün mazim ile alakamı kestiğime alâmettir. Yeni bir hayata, aydınlık, sevgi ve fedakarlık dolu bir hayata atılmak üzere olduğumu biliyorum. Asıl senin için fedakarlık yapmak bana en büyük saadeti verecektir. Yalnız senin için yaşamak, hayatımdan senden başka her şeyi silip atmak istiyorum. Fikirlerimi, gayeleri seninle paylaşmak, doğru bulduğumuz şeylere beraber inanmak istiyorum.

Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku… Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş olmuştu. Fakat bu yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. Çünkü candan bir insanım yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmal edeceksin.
Seni şimdiden çılgın gibi sevmeye başladığımı hissediyorum. Yazacağını söylediğin birçok şeylerden bahseden mektubunu beklerim.
Derhal yaz. Uzun, çok uzun şeyler yaz…
Seni hasretle kucaklarım benim birtanecik Aliye’m

25 Mart 1935
Sabahattin Ali

Kitabın Önsöz’ü 

Canım Aliye, Ruhum Filiz’de yer alan mektupların bazılarını Filiz Ali ve Atilla Özkırımlı’nın hazırladıkları Sabahattin Ali1 kitabından alarak Hep Genç Kalacağım’da2 orijinallerine yer vermeden yayımlamıştım. Geçtiğimiz aylarda, Sabahattin Ali’den geriye kalanları bir kez daha gözden geçirirken üzerinde “bana mektuplar” yazan bir zarf gördüm. Elyazısı Aliye Ali’ye aitti; mektuplar tanıdıktı, ancak göz atınca fark ettim ki bir kısmı bazı bölümleri kısaltılarak yayımlanmıştı. Böylece tüm mektupları dikkatle okumaya karar verdim. Aliye Ali, mektupları Osmanlıcadan çevirerek yayına hazırlarken Sabahattin Ali’nin nişanlı oldukları 1935 yılına ait mektuplarının dokuz tanesini ve 1944-1948 yıllarında Filiz Ali’ye yazdığı mektupların bir kısmını kitaba almamayı tercih etmiş. Mektupları eksiklerini gidererek yayımlamaya karar verdim. Canım Aliye, Ruhum Filiz’de yayımlanan bu mektup ve kartlar Sabahattin Ali’yi nişanlı, eş ve baba olarak tanımamızı sağladığı gibi, onun aşkı, evliliği ve aile hayatını nasıl yaşadığını da gösteriyor: coşkulu bir âşık, sorumlu bir eş, sevecen bir baba…
Mektupları gönderen kişilerin soyadları da –biliniyorsa– adların geçtiği ilk yere köşeli parantez içinde eklenmiş, kişiler hakkında kısa açıklamalar adlarının geçtiği ilk yerde dipnotla yapılmıştır. Kitabın sonundaki Açıklamalı Dizin de bu nedenle adlara göre yapılmıştır. Kitabın sonunda yer alan Açıklamalı Dizin’de özel adlar, yer ve eser adlarına yer verilmiştir. Kişilerin Sabahattin Ali ile yakınlıkları ve eserlerin sahipleri de parantez içinde açıklanmıştır. Canım Aliye, Ruhum Filiz ‘Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’nin benimle paylaştığı belge ve bilgiyle oluşturulmuş bir kitaptır. Kendisine teşekkürlerim sonsuzdur.

Canım Aliye, Ruhum Filiz
Yazar: Sabahattin Ali
Hazırlayan: Sevengül Sönmez
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları

1 Filiz Ali Laslo-Atilla Özkırımlı, Sabahattin Ali, de Yayınları, İstanbul 1986
2 Sabahattin Ali, Hep Genç Kalacağım (Haz. Sevengül Sönmez), YKY, İstanbul Mart 2013

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz