Felsefe Kavramları, Temel Felsefe Sözlüğü

0
Yabancı Sözcükler: A a fortiori : daha da güçlü bir nedenle a posteriori :  (Lat. ‘‘sonrakinden’’) (sft. ve blt.) sonsal (deneyimden türetilen, görgül) a priori :  (Lat. ‘‘öncekinden’’) (sft. ve blt) önsel (deneyimden türetilmeyen, kuramsal, kurgul) agape : (Yun.: sevgi) erotik olmayan sevgi; Erotik sevgi ile karşıtlık içinde Hıristiyan sevgi

Duvara karşı Film müziği

Fatih Akın’ın, 54. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ve Uluslararası Film Eleştirmenleri’ Fipresci ‘ ödüllerini alan filmi “Duvara Karşı”, aile içindeki baskıdan kaçmak için intihara teşebbüs eden ve hastanede tanıştığı bir Türk’le evlenerek hayatını düzene  sokan genç bir kızının hikâyesini anlatıyor.

‘Başımıza bir defa gelecek olan şey, büyük bir dert sayılmaz’ Montaigne – Ölüm üzerine

Madem ki ne ölümün önüne zaman gelirse gelsin geçilemez, Sokrates’e; “Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler” denildiği zaman: “Tabiat da onları!” demiş. Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne budalalık!

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de herşeyin ölümü olacaktır. Öyle ise, yüz sene daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik, bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik. Başımıza bir defa gelecek olan şey, büyük bir dert sayılmaz. Bir anda olup biten bir sey için bu kadar zaman korku çekmek akıl karı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır, çünkü yaşamayanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis ırmağının suları üstünde bir tek gün yaşayan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın saat beşinde ölen ihtiyar sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimizi gülünç etmez? Ama sonsuzluğun yanında, dağların, şehirlerin, yıldızların, ağaçların, hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası da o kadar

CIA’den Başpiskoposlara Fetullah Gülen’in yeşil kart kefil listesi

Fethullah Gülen’in, ABD’den yeşil kart almak için yaptığı başvurunun reddedilmesinden sonra gözler tarikat liderinin Türkiye’ye dönüp dönmeyeceğine çevrilirken, Gülen’e yeşil kart başvurusunda kefil olan 27 kişi de belli oldu. Bunlar arasında ABD’nin yeşil kuşak projesinin mimarları arasındaki Graham Fuller’den Katolik ve Evanjelik papazlara kadar   Gülen’e üzerine “hamili kart yakinimdir” yazılı bir kartvizitini verse, yeşil kart yerine geçer derece dikkat çekici isimler var.

Sivas Davası kitap oldu

0

  2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak’ta katledilen Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa, “Türkiye’nin gizli gündemi” adıyla Sivas Davası’nı kitaplaştırdı. Türkiye’de yargılamanın bitmesinin ardından, diğer aileleriyle birlikte Sivas Davası’nı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüren Hüseyin Karababa, hem Sivas Davası’nın Türkiye’deki sürecini, hem AİHM’e götürülmesini, tanık ifadeleriyle anlattığı kitapla, “hafızaları diri tutmayı” da amaçlıyor.

Şeyh Bedreddin’in yaşamı, felsefesi, isyanı, duruşu ve destanı cafrande.org’ta

Tarih üzerine düşünmek, ölmüş-gitmiş olanlarımızı yeniden aramıza taşıma işidir. Bu yolla tarihe sahip çıkma girişimidir. Bunu sağlıklı yapamazsak ölmüş-gitmiş kimi alçakların ‘oyuncağı’ olabiliriz; çünkü tarih, yalnızca dürüstlerin değil, alçakların da tarihidir, ortak tarihtir ya da tarih içinde tarihtir. Eksikliği yaşam ‘bağışlamaz’, ‘boşluk’ da tanımaz; ne olup ne bitiyor demeye fırsat bulamadan tarih ‘egemenin hizmeti’ne girer ya da bizler bu tarihin ‘hizmetçisi’ oluruz. Böylesi bir son yakalandığında, ‘ölüler yaşayanları bir bir gömmeye’ başlar. Yaşamın geleceğine egemen olmak istiyorsak ‘zamanı yutmak’, kendimize egemen olmak istiyorsak ‘yutulan zamanı gözlemek durumundayız.

Hirvat asilli alman Dj. Shantel’in 43 Şarkısı ve İstanbul’da çekilen “Disco Disco Partizani” klibi

2001 yılında köklerini keşfetmek üzere çıktığı Bucovina yolculuğu, Shantel’in Frankurt’taki elektronika ve freestyle’a dayanan DJ’liğine yeni bir boyut kazandırmıştı. Şimdi ise, Bucovina’nın savaş öncesi olan kozmopolit kültürel yapısı ve etnik farklılıkları Shantel için önemli bir ilham kaynağı oluşturuyor. Geçmişinden dolayı çingenelerle olan bağlantısı Shantel’in bir diğer esin kaynağı… Çingenelerin Balkan Müziği’ne olan güçlü katkısı, Shantel’in müziğinin temeli.

KKKM, Kazım Koyuncu’yu ölüm üçüncü yılında etkinliklerle anılıyor

“Üreterek Anıyoruz” sloganıyla yola çıkan KKKM, Kazım Koyuncu’nun ölümünün üçüncü yılında, türküler, halaylar ve tulum eşliğinde Kadıköy sokaklarında olacak. Programda, sinema, resim ve fotoğraf atölyelerinin çalışmalarının yer aldığı sergilerin yanı sıra, “KKKM Kendini Anlatıyor” konulu belgesel ve Sivas Katliamı’nı anacakları bir dizi etkinlik de yer alıyor. Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, 25-29 Haziran tarihleri arasında, sanatı sokağa çıkaracak. Etkinlikler, bugün 18.30’da KKKM önünden yürüyüşle başlıyor.

Şiirin Gücü – Pablo Neruda

… Ne çok sanat eseri… Dünyada artık daha fazlasını alacak yer yok… Odaların dışına sarkmak zorundalar… Ne çok kitap… Ne çok kitapçık… Kim tümünü okuyabilir…? Yiyecek olsalardı… Bir büyük açlık dalgasında, bir salata yapsaydık, onları doğrayıp, üzerlerine mayonez gezdirseydik… Yetti artık… Tahammülümüz kalmadı… Dünya bir kitap selinde boğuluyor… Reverdy bana dedi ki: “Postaneye söyledim bana getirmesinler. Onları açamazdım. Hiç yerim kalmadı. Duvarlara tırmandılar, bir felaketten korktum, kafama yıkılacaklardı…” Eliot’u herkes bilir… Çizer ve oyun yazarı olmadan ve parlak eleştiriler yazmadan Önce, benim şiirlerimi okurdu… Pohpohlanırdım… Hiç kimse onları daha iyi anlamazdı… Sonra bir gün bana kendisininkileri okumaya başladı, bencillikle kaçtım, protesto ederek:

Basın Konseyi Yüksek Kurulu’ndan Taraf gazetesi’ne kınama kararı

Basın Konseyi Yüksek Kurulu 18 Haziran 2008 tarihinde yaptığı toplantıda,Yarbay Onur Dirik vekili Avukat Hüseyin Buzoğlu’nun,Taraf gazetesi ve aynı gazetenin muhabiri Mehmet Baransu hakkında oy çokluğu ile kınama kararı aldı. TARAF gazetesinin 15 Mart 2008 tarihli sayısının 1’inci sayfasında yayınlanan “13 Şehit 8 esir ödülü” ile 11’inci sayfasında yayınlanan “Düğündeki komutana ödül” ve “Baskından sonra yangın” başlıklı haberlerde,

Sanat müziğinde tasavvuf’i arayışlar, Göksel Baktagir ve müziği (♪)

1966 yılında Kırklarelinde doğdu.Müziğe sekiz yaşında,babası Muzaffer Baktagir’in gözetiminde başladı.1983 yılında girdiği İ.T.Ü.  Devlet Konservatuarı’ndan 1988’de mezun oldu.Bu okulda bir yıl sonra lisansüstü eğitimine başladı. Aynı yıl,Tanburi Necdet Yaşar’ın genel sanat yönetmenliğindeki Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’nda kanun sanatçısı olarak çalışmaya başladı. Bu tarihlerde dahil olduğu “Necdet Yaşar Ensemble”ile İngiltere, Fransa, Danimarka, Belçika, Hollanda, Almanya, Kanada ve ABD’nin çeşitli eyaletlerinde konserler verdi.

25. A.D. Uluslararası Karikatür Yarışması’nda ödül alan bazı eserler

Mihai Ignat’ın başarı ödülü alan eseri A. Doğan Vakfı tarafından bu yıl 25’incisi düzenlenen, karikatür yarışmasına 79 ülkeden 971 sanatçının başvurduğu, 2 bin 665 karikatüründen elediği geriye kalan 37 ülkeden 161 sanatçının 189 karikatürünü değerlendiren Seçiciler Kurulu, Ahmet Öztürklevent’in eserini birinci seçti. Yarışmada ikinciliği Arnavutluk’tan Agim Sulaj ve üçüncülüğü de Avusturyalı Gerhard Gepp kazandı.

Memleketimden İnsan Manzaraları – Nazım Hikmet Ran

Onlarki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar Korkak,cesur,cahil,hakim, ve çocukturlar. Ve kahreden, yaratanki onlardır destanımızda yalnız onların maceraları vardır. Onlarki uyup hainin ihvasına sancaklarını elden yere düşürüp Düşmanı meydana koyup kaçarlar evlerine Ve onlarki bir nice murtada hançer üşürürler Ve yeşil bir ağaç gibi gülen ve merasimsiz ağlayan ve ana avrat küfredenki onlardır. Destanımızda yalnız onların maceraları vardır. Demir,kömür, ve şeker ve kırmızı bakır Ve mensucat, ve sevdave zulum ve hayat Ve bilcümle sanayi kollarının ve gökyüzü Ve sahra ve mavi okyonus ve kederli nehir yollarının sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı Bir şafak vakti değişmiş olur. [mp3]http://internettv.meb.gov.tr/R310/R310_46.mp3[/mp3]

Derelay ve Axpik’ten fotoğraflar

Derelay ve Axpik fotoğraflarından oluşan  videosunu ve slayt’a buradan ulaşıp  seyredebilirsiniz. Bu fotoğrafları bizimle paylaştığı için Asuman Güncü’ye çok teşekkür ediyoruz. Umarım seçtiğimiz müziği beğenir(siniz) Sitede yayınlamak üzere paylaşmak istediğiniz  fotoğrafları lütfen cafrande.org@gmail.com mail adresi üzerinden  bize ulaştırınız. 

 

Klasik müzik tarihinden bazı ilginç notlar

ROSSİNİ Hem eserleri hem de yaşantısı ile ilgi çeken bir besteci. Bir konser öncesi salona girerken bir bayan koşarak yanına gelmiş ve “Sinyor ilk kez sizin aryalarınızı seslendireceğim ve çok korkuyorum’’ demiş. Ünlü bestecinin yanıtı kısa olmuş : “Ben de…’’

PURCELL İngiltere’den ender çıkan bestecilerden biri. Ölümü ise hayli ilginç. Geceleri sadece saat onbire kadar evden çıkmasına izin verilen besteci yağmurlu bir gecede eve daha geç dönünce eşi tarafından içeri alınmamış ve yağmur altında bekleyerek soğukalgınlığından ölmüş. Purcell özellikle Kuzey Afrika ve Doğu temalarını da işledi. Hatta Gordiyon Düğümü adlı bir de senfonik şiir besteledi.

Altyazı Sinema Dergisi Haziran sayısının dosya konusu “Türkiye’de Emekçi Filmleri”

Altyazı Aylık Sinema Dergisi Haziran sayısının kapağına “Türkiye’de Emekçi Filmleri” dosyasını taşıyor. Bereketli Topraklar Üzerinde’nin vizyona girmesi ve 1-10 Mayıs tarihlerinde üçüncüsü gerçekleştirilen İşçi Filmleri Festivali vesilesiyle hazırlanan emekçi filmleri dosyası  18 sayfadan oluşan kapsamlı bir içerik sunuyor. Türkiye’de ağırlıklı olarak ‘70’lerde çekilmiş olan emekçi filmleri üzerine yazılmış giriş yazısının ardından, ön plana çıkan emekçi filmleri üzerine çeşitli yazarların kaleme aldığı film yazılarının, İşçi Filmleri Festivali Koordinatörü Önder Özdemir ve festivalde onur ödülü alan Ahmet Soner’le yapılmış söyleşilerin ve festivalde gösterilen belgesellerin değerlendirildiği bir yazının da bulunduğu zengin dosya, her daim el altında bulunması gereken kısa bir arşiv niteliğinde.

Şiirin Vazgeçilmez Üç Dönemi – Yeni Şiir’in üç öncüsünden biri, Melih Cevdet Anday

Abdulhak Hamid, “En iyi şiirlerim yazmadıklarımdır,” demiş ya, doğrusu “yazamadıklarım olmalı; öylesine derin ve güçlü duygular, heyecanlar yaşamış ki, salt bu yüzden onları bir türlü şiire getirememiş… Hamid’ in, şiiri bir türlü gereğince anlamadığı bundan da belli. Şiirin en iyisi, en güçlü, en yüce duyguları, heyecanları anlatanı değildir ki… Daha da ileri gidebiliriz ve şiir duyguları, heyecanları anlatmaz, şiirin uyandırdığı duygu, heyecan, yaşamdaki duygu değildir, olsa olsa ona benzer, o kadar, diyebiliriz. İşte bu yüzden de, “Şiirin kaynağı yaşam değildir, gene şiirdir” demişler. Ama “Şiirin kaynağı yaşam mıdır, yoksa gene şiir midir?” sorusu dar tutuldu mu, ortaya iki karşıt anlayış çıkıyor ki, bu iki anlayışın çatışması, verimli bir eylem doğuracağına, bir kısır döngüye gelip dayanmaktadır. Çünkü gerçekte yaşam ile şiir arasında böyle bir karşıtlık yoktur.

‘Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü’ Anadolu Turnesi Kapsamında Ağrı’da

  “Başımız dimdik yürüyoruz; çünkü boğazımıza kadar bok içindeyiz”* Devlet Tiyatroları, “Her Ay Her İlde Tiyatro” programı dahilinde, İtalyan oyun yazarı Dario Fo’nun ünlü oyunu “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü”, Devlet Tiyatroları’nın Anadolu turnesi kapsamında Ağrı’da izleyiciyle buluştu. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün katkılarıyla sahnelenen oyun, gerek “resmî erkan”, gerek vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Tiyatro sanatçısı Füsun Demirel’in çevirisinin esas alındığı, rejisini Murat Karasu’nun yaptığı oyunda, Atilla Şendil, Kubilay Karslıoğlu, Dündar Müftüoğlu, Hidayet Erdinç, İşdar Gökseven ve Güneş Hayat rol aldılar.

“Sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde ölürüm” Behçet Aysan şiirleri

Sevmeyi unutanlar için . sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler yalan her şey gibi aşklarınız da. yaşamı ölüm diye anlatıyorlar size yalanı gerçek diye. ne leylakların tomurundan haberiniz var ne önünüzden kara bir tabut gibi geçen geceden. sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler yalan her şey gibi aşklarınız da.

1949. yılında Ankara’da doğan Behçet AYSAN. Selimiye Askeri Ortaokulu ve Kuleli Askeri Lisesi’nde okudu. 1968′de Ankara Tıp Fakültesi’ne askeri öğrenci olarak girdi. Politik nedenlerle 12 Mart döneminden sonra tıp öğrenimine ara vermek zorunda kaldı. Bu sırada bir çok ve çeşitli alanlarda işlerde çalıştı.

Küresel ısınma ve Türkiye – Doğal hayatta felaketin fotoğrafları

Türkiye Afrikalaşacak: Bilimadamlarına göre küresel ısınma önlenemediği taktirde Türkiye 100 yıl içinde Kuzey Afrika’ya dönecek. Yağışlar azalınca, başta GAP bölgesi olmak üzere, tüm nehirlerin taşıdığı su miktarı düşecek. Baraj göllerinin su seviyesi azalacak, hidroelektrik enerji üretimi ciddi oranda aksayacak.