Noam Chomsky: Türkiye’ de Batı’da göremeyeceğimiz kadar direniş kültürü var

Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen 7. Düşünce Özgürlüğü* Sempozyumuna katılmak üzere İstanbul’a gelen Amerikalı dilbilimci ve düşünür Noam Chomsky, “Türkiye’de ciddi insan hakları ihlalleri ve cinayetler yaşanıyor. Ama Batı’da göremeyeceğimiz kadar direniş kültürü de var bu ülkede. Mücadeleye sanatçılar, akademisyenler ve gazeteciler katılıyor ve bedel ödüyorlar. Türkiye’nin özgürlük mücadelesi konusunda gurur duyacağı bir geçmişi var ve bizlerin de bundan çıkaracağı çok ders var” dedi. Chomsky, Kürt meselesinin çözümü için ise İrlanda modelini işaret etti.

“Düşünce Özgürlüğü İçin 7. İstanbul Buluşması”  etkinliği kapsamında “İfade özgürlüğünün 21. yüzyıldaki rolü” konulu oturumda konuşan dilbilimci Noam Chomsky, ABD’li uluslararası hukuk uzmanı ve Irak Dünya Mahkemesi İddia Heyeti Başkanı Prof. Dr. Richard Falk ile Standford Üniversitesi’nden devletler hukuku profesörü Hilal Elver, ifade özgürlüğü için hakların yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi.

İlk konuşmayı yapan Hilal Elver, Dünyada iki milyar internet kullanıcısı olduğu halde, teknolojinin kullanımında büyük bir eşitsizlik yaşandığını, “İfade özgürlüğü ekonomik nedenlerle herkesin sahip olamayacağı bir özgürlük!” olduğunu ifade etti..
Elver, Türkiye’de önümüzdeki dönem internet yasaklarına karşı hak savunucularının daha fazla mücadele etmesi gerektiğini, “kısıtlı bir değişiklik yapılan” Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin ise tamamen kaldırılması gerektiğini ekledi.
Prof. Dr. Richard Falk ise “”Neoliberal medya neofaşist söyleme daha fazla yer ayırıyor. İnsanlık için geliştirilen söylemler medyada yer almıyor. Sağcı ve liberter görüş arasında süren tartışma çok sağlıksız ifade özgürlüğü açısından tehlikeli sonuçlar yaratıyor.
“İnternet bir yandan çoğulcu bir söylem ama diğer yandan ticari bir sömürünün arayüzü. Çocuk pornografisi türünden bir istismara yol açan internetin nasıl sınırlandırılacağı üzerine tartışmamız gerekir” dedi.
Elver ve Falk, iklim değişikliği konusunda şirket ve devletlerin büyük bir dezenformasyon kampanyası yürüttüğünü söyleyerek, “bilgi edinme hakkı”, “gelişme hakkı”, “çevre hakkı” ve “su hakkı” kavramlarının yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi.

Haklar verilmez, kazanılır
Bu Buluşma’nın “Onur Konuğu” olan Noam Chomsky’nın “Oluşan Dünya Düzeninde Demokrasi ve Haklar” başlıklı konuşmasına; George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” kitabına yazdığı ve uzun yıllar saklanan önsözünde “Özgür İngiltere’de zora başvurmadan da ifadenin sınırlanması mümkündür” sözünü hatırlatarak başladı:
“Haklar verilmez,kazanılır ama kazanılan hakların nasıl korunacağı da önemlidir. Günümüz medyasında işe gelmeyen, popüler olmayan ve söylenmesi ‘yakışık almayan’ fikirler bastırılıyor.” “Şimdi ifade ifade özgürlüğünü yeniden kurmak gibi çok zorlu bir görev var önümüzde” dedi. ABD’nin düşünce özgürlüğü yolunda ilerlemek için ülkelere de iyi bir model sergilediğini savunarak, Türkiye’de ortaya çıkan baskıların nasıl yenileceğinin konuşulması gerektiğini ve bu yolda ilerlemenin püf noktasının yılmadan inanılan şeyler uğruna çaba göstermek olduğunu belirtti. İfade özgürlüğünün savunulmasının ve geliştirilmesinin daha güvenli bir gelecek için vazgeçilmez olduğunu söyleyen Chomsky, “Ben de burada, daha yeni şeyler öğrenmek için bulunuyorum. Sadece Türkiye için değil, diğer ülkelerin de insan hakları ve düşünce özgürlüğü konusunda nerelerde olduğunu görmek, bu hakları geliştirerek, nasıl koruruz konusunda düşünce geliştirmek için buradayım”

Tek olumlu gelişme, ABD’nin artık tek güç olmaması
“Savaşsız, barış içinde, sömürünün olmadığı bir dünya için çok fazla işaret yok. Tek olumlu gelişme, ABD’nin artık tek güç olmaması. Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkelerin bağımsız davranmaları ve Çin gibi bir ülkenin gelişmesi çok önemli. Yeni birer güç olan bu ülkelerin ABD’den daha iyi olduğunu söylemiyorum ama tek bir gücün dünyaya egemen olması yerine, güçlerin dağılmış olması daha iyi. ABD 30 yıl önceki gücüne sahip olsaydı İran’ı çoktan işgal ederdi.”

Anadil eğitimin kabul edilmemesi samimiyetsizliğinin bir ifadesi
Chomsky ANF’ye verdiği röportajda ise; Kürt halkının anadil taleplerinin kabul edilmemesini Türk hükümetinin samimiyetsizliğinin bir ifadesi olarak yorumladı. Kürt halkını tanımanın ilk adımının hukuksal bir zemine oturtmaktan geçtiğine dikkat çekti.
ABD’nin Kürtlerin dostu olmadığını, sadece çıkarlarını düşündüğünü kaydeden Chomsky, ‘Kürtlerin aslında dağlardan başka dostu’ olmadığını söyledi


*1995 yılından beri, yasalarda yer alan düşünce ve ifade özgürlüklerini kısıtlayıcı tüm engellerin kaldırılması için faaliyette bulunan “Düşünceye Özgürlük Girişimi”, 2001 yılından beri Bilgi İnsan Hakları Hukuku Araştırma Merkezi ile de işbirliği içerisinde bulunuyor.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz