Murat Özyaşar’a Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü törenle verildi

2008 Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü, Doğan Hızlan’ın başkanlığında Hasan Özkılıç, Semih Gümüş, Prof. Dr. Şara Sayın ve Demet Taner’den oluşan seçici kurulun oy birliği ile Murat Özyaşar’ın, ’’Ayna Çarpması’’ adlı eserine verildiği açıklanmıştı. Ödül, 26 Ekim Pazartesi akşamı Pera Müzesi’nde düzenlenen törenle Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan tarafından verildi.
2008 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü “Ayna Çarpması” adlı kitabına layık gören jüri üyelerine teşekkür eden Murat Özyaşar; “ödül kazandığımı öğrendiğim zaman kitaplığımın önüne giderek Ayna Çarpması’nı çıkardım. Kapağını okşayarak Haldun Taner öykü ödülünü kazandığını söyleyerek yerine koydum” dedi.

Özyaşar konuşmasında; “adının Haldun Taner’in adıyla yan yana yer almasının kendisi için büyük bir onur” olduğunu da belirti.

Seçiciler Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, Haldun Taner’in yazar olarak öykülerindeki kişiler gibi bir insan olduğunu ve son derece alçak gönüllü bir karakteri bulunduğunu söyledi. Haldun Taner’in aynı zamanda iyi bir tiyatro ve kabare yazarı olduğunu ifade eden Hızlan, ’’Bu seneki yarışmaya çok kaliteli öykü kitapları katıldı. Ve bu sene ödülü genç bir yazar aldı. Kendinden önceki ustaları okumuş genç bir yazar’’ diye konuştu.
Tijen Mergen, Haldun Taner Ödüllerinin bu yıl 22’ncisinin verildiği ve yarışmanın artık kurumsallaştığını dile getirken, Milliyet Ödülleri Yönetmeni Nail Güreli, bu yarışmaya her yıl 100’ün üzerinde katılımın olduğunu, geçen yıl ise rekor sayıda bir başvurunun gerçekleştiğini anlattı. Bu yılki ödülün Murat Özyaşar’a ’’anlatımındaki duruluk, özgün bir dil yaratma becerisi ve atmosfer yoğunluğu’’ nedeniyle verildiğini belirtti. Haldun Taner Öykü Ödülü’nü daha önce Murathan Mungan, Kürşat Başar gibi yazarların da aldıklarını hatırlatıp, ’’Bu yıl 124 başvuru oldu. Bu 124 sanatçı bizim için çok önemli. Onlar bizim için bir umut ışığı’’ dedi.

Geceye şair Metin Kaygalak, müzisyen Mehmet Atlı, yazar Emin Karaca ve Muhsin Kızılkaya da katıldı.

Pavase‘den bir cümleyle başlıyor Ayna Çarpması; “Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.” Ve Beatles’tan bir dizeyle kapanıyor: “Bu sabah aynaya baktım kimseyi göremedim.” Çarpışmalar, bölünmeler, kırılmalar ve dağılmalar…Yani bir hayatla hesaplaşmanın tüm sancıları… “Murat Özyaşar’ın, kendi kuşağının öykücüleri arasında çok geçmeden ayırt edileceğini öykülerini ilk okuduğumda da düşünmüştüm. Doğu’nun içinden çıkıp edebiyatın kılcaldamarlarına yürüme cesareti vardı onda. İçinden çıktığı kültürün kendini kıyaslayabilecek bütün yaşamsal sıkıntılarından yazınsal yazının derinliğine dalarak kurtulabileceğini çok erken görmüştü.
Semih Gümüş  (Ayna Çarpması arka kapak)

Kitaptaki son öykünün ismi Uzun Hikâye. Üç satırdan oluşan bir uzun hikâye:

“Uzun zamandır dalgın bakıyordun dünyaya.
Anlat, dediler.
Anlatamam, uzun hikâye, dedin.”

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz