Libre-el-al’ler Barışı ve Erdoğan’ı anlayamadı… – Ahmet Nesin

Ahmet Nesin
Her ülkenin liberali de değişik oluyor, geri kalmış ülkenin liberali de geri kalmışlığın bütün unsurlarını içinde taşıyor. Öyle olunca da ben onlara Libre-el-al grubu diyorum. Türkiye’deki Libre-el-al grubunun çoğu solcu olduğunu söylüyor, hatta hâlâ sosyalist ve devrimci olduğunu iddia edenler bile var. “Hâlâ” dediğime bakmayın, ben çoğunun eskiden de sosyalistliğine inanmazdım, zaten Turgut Özal dönemiyle birlikte renklerini iyice ortaya koydular.

“ Libre-el-al” grubunun en büyük özelliği 12 Eylül sonrası mitinglerde Kur’an’dan ayet okuyan Kenan Evren’in yolunda gitmek oldu. Şaka yapmıyorum, “ Libre-el-al” grubu ABD’nin Kenan Evren ve arkadaşlarına yaptırmak istediklerini desteklediler.

ABD, yaptırdığı 12 Eylül darbesiyle birlikte bitakım adamlar çıkardı ve ülkenin yönetiminde kullandı. O adamların en önemlisi darbe hükümetinin başbakan yardımcısı Turgut Özal’dı. Özal önce Necmettin Erbakan’ın partisi Milli Selamet Partisi’nden İzmir milletvekili adayı oldu. Özal partinin -deyim yerindeyse- “Takunyacılar” grubunu temsil ediyordu. Darbenin oluşmasındaki en büyük faktör olan 24 Ocak kararlarının yaratıcısı oldu.

Ve nitekim sonunda darbe oldu, Turgut Özal milletvekili seçilemediği için yasaklılar arasına girmedi ve darbenin 1 numaralı sivil başbakan yardımcısı oldu. İşte ne olduysa burada oldu ve solcu olduklarını iddia eden “ Libre-el-al” grubu güya darbeye karşı çıkarak dinci, takunyalı Turgut Özal’ı demokrasi adına desteklediler.

Darbeye devrimci olarak bütünüyle karşı çıkmak zordu, hapsi vardı, işkencesi vardı hatta idamı vardı. Bu grup güya darbe karşıtıydı ama darbe döneminde 2 idama imza atan Turgut Özal’ı da hep ama hep destekledi. Turgut Özal’ın şort ve şıpıdık terliklerle askeri selamlamasını demokrasi sandılar, Özal’ın dinci tutumu yanında Semra Özal’ın görmemiş hareketlerini alkışladılar, Ahmet Özal’ın anayasayı delerek para kazanmak için açtığı televizyonu desteklediler, hatta kendileri de programlar yaptılar.

Son 10 yıldır bu grup artarak devam ediyor. Şimdi de bir kısmı AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyor. Erdoğan’ı desteklerken ilginç bir yaklaşımları var. Onlara göre Fethullah Gülen yeni bir derin devlet oluşturdu, bu yeni derin devlet Erdoğan’ı yemek istiyor ama Erdoğan’ı yedirmemek için destek vermek gerekiyor-muşturdurlar… Dediklerine bakarsak yeni Ergenekon Gülenciler…

Oysa bugün Türkiye’de 3 ayrı derin devlet var, hapiste olduğu söylenen Kemalist derin devlet şu yada bu şekilde devam ediyor. Bu derin devletin içinde MHP’liler, bir kısım koyu Kemalist CHP’liler ve Doğu Perinçek kanadı var. 2. Derin devlet Fethullah Gülen ekibi, onlar da emniyet ve adliye kanadını sağlama almış durumdalar. 3. Grup da MİT’i eline geçirmiş olan Erdoğan grubu. Bu derin devletler içinde en zayıf olanı esasında Erdoğan tarafı, çünkü MİT’in içinde diğer gruplardan bol bol var.

“ Libre-el-al” grubu ülkede demokrasi adına Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğini söylüyor, yani demokrasinin gelebilmesi için yaptıkları tercih bir dinciye karşı diğer dinci… Bilhassa Kürt sorununun çözümü için bunun şat olduğunu söylüyorlar.

Ben de bir demokrat, bir sosyalist olarak diyorum ki, Kürt sorununun çözümü için derin devletten birinin yanında yer almaktansa Kürtlerle aynı tarafta olmak gerekiyor. Erdoğan grubuyla aynı pozisyonda bulunmak demek Kürt sorununun çözümünü Erdoğan’ın istediği kadar kabul etmek demektir. Oysa bu sorun Kürtlerin istediklerinin en fazlasının kabul edilmesi ve yerine getirilmesiyle çözülecek bir sorun, Kürt sorunu Türk siyasetçilerin onlara bağışlayacağı kadar demokrasiyle değil, Kürtlerin söyledikleri kadar istemle çözülecek bir olay. Erdoğan’ı Kürt sorununu çözecek diye desteklemek demek, Kürtlere karşı masada oturmak demektir.

İşte o zaman Demokrasi adına 12 Eylül darbesine karşı çıkıyormuş gibi yapıp dinci ve takunyalı Turgut Özal’ı demokrasi adına desteklemekle Kürt sorununu önemsiyor ve barışı destekliyor gözüküp Kürtlere karşı Erdoğan’la aynı masada oturmak arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü o zaman Erdoğan’ın vermek istemediği he tavizi –Kendine göre taviz tabii ki- destekliyorsunuz demektir.

Demokrasi ve Kürt sorunun çözümü demokratların ve Kürtlerin yanında yer almakla olur, anti-demokratların yanında demokrasi savunulmaz… Bu yüzden bitürlü LİBERAL bile olamaz ama hep “ Libre-el-al” kalırsınız…

Ahmet Nesin
ahmetnesin.wordpress.com

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz