Karmate Müzik Grubu Solisti Resul Dindar ile söyleşi: Müziğimiz hayatı algılayış biçimimizdir

Yaptığımız müzik birçok yönden bakıldığında hem Karadeniz kültürünün hem de var olan dillerin yaşatılması konusundaki hassasiyetimizi içeriyor. Buna olan inancımızı ilk albümümüz olan “Nani” de Karadeniz’de konuşulmakta olan beş farklı etnik dilde, ikinci albümümüz “Nayino”da ise yedi farklı etnik dilde esere yer vererek desteklemiş oluyoruz. Kültürün aktarılmasını sağlayan sanat dalları arasında müzik, bir dilin eksilmeden yaşatılabilmesi için gerekli olan en mühim yapıtaşıdır. Karmate olarak müziğin bu gücünün farkındayız ve sorumluluklarımızın ışığında olabildiğince doğru şekilde üretmeye çabalıyoruz. Eser seçiminden, grubun ismine, enstrümanların çeşitliliğine, dinleyicilerle olan diyaloga kadar bu doğrultuda ilerliyoruz.

Ezgilerin Su Olup Aktığı Değirmene Kulak Verdik…

Söyleşi: Ceren UCA

Bazen sadece sessizlik istersiniz, ruhunuz aç kalsa bile olur. Bıkmışsınızdır yürüdüğünüz yollarda duyduğunuz tınılardan, metrodaki çocuğun MP3’ünden yükselen sesten, ofiste maruz kaldığınız frekanslardan. Ben böyle tanıştım Karmate ile. İçim tazelendi… Bu tazeliği paylaşmak istedim.

Karmate 2008 yılında Karadeniz müziğini popüler kaygılar gütmeden özü gibi icra etmek için yola çıkmış bir grup, kendi deyimleriyle proje…

Sağlam adımlarla ilerleyen bir proje, kültürlerine bağlı, içten, piyasa kaygıları taşımayan, taşıyanlara da şaşıran bir grup. Konserlerindeydim daha iyi anlamak için; yok öyle kulisten sahneye-sahneden kulise diyorlar ki: ’’Halk müziği yapıyoruz değil mi? Kendimizi halktan uzak tutarak bunu nasıl yapabiliriz ki?’’ ve bu kadar ilgiye rağmen kliplerinin olmayışını da şöyle açıklıyorlar: ’’Bizim işimiz kulakla, sesle… Müzik sestir. Niye insanların gözüne kendimizi sokalım ki Karadeniz kültürünü, müziğini sokalım ki zaten yaşıyoruz biz onu. Kendimizi neden gösterelim ki?’’

Peki ne demek Karmate?

Karmate dinleyicileri bilir ki Karmate değirmen demek ama yanlış anlaşılan bir şey var bu sadece bir su değirmeni demek değil bizim için. Grubun adının Karmate olmasının nedeni insanların emek verdikleri bir süreç sonucunda elde ettiklerini götürüp değirmende işlemesi ve emeklerine sonuç alması. Biz de Karadeniz müziğini işliyoruz değirmenimizde, Karadeniz kültürünü, dilini, belki de yok olmaya yüz tutmuş ezgilerini alıp değirmenimizde işleyip halka sunuyoruz.

Karmate

Resul Dindar ( Solist) / İsmail Avcı İsmanaşi (Tulum) / Oktay Üst ( Kemençe- Perküsyon) / Gökhan Özkan ( Akordeon- Panduri) / Muhterem Sur ( Buzuki- Cura) / Yıldırım Yalçınkaya ( Bas Gitar)

Karmate’e olmak yolundaki süreçten bahsedebilir misiniz? Karmate’ye ilham veren nedir?

Müzikle ilgiliyseniz kendinizi bunun dışında tutmanız mümkün değil. Zaten içinde olunca da süreç başlıyor. İsmail ve benim arkadaşlığım öncesine dayanıyor sonra buradaki müzik çevresinden de arkadaşlarla 2008 yılında altı kişiyle Karmate olarak yola çıktık…

Karmete’ye ışık önce Karadeniz bölgesidir. Oradaki yaşamdır. Sonuçta bizim yaptığımız sanat o bölgenin kültürüdür. Bunun için Karmate sadece müzik yapmamalı, yapamaz. O insanlar gibi durmalı, kararları ve hayata karşı bir duruşu olmalı. Sonra Kazım Koyuncu bizim için bir ışıktır ve olacaktır da ama kendi yolunda giden bir grubun ışığı.


Sizinle ilgili yaptığım araştırmada dinleyicilerinizin albüm kapakları ile ilgili merak ettikleri bir şeyi fark ettim. Nedir bu albüm kapaklarındaki fotoğrafların anlamı?

-‘’Nani’’ albümünü göstererek- bu değirmen; yani değirmeni kurduk. Altı kişi bir araya gelip bu değirmeni kurduk. Sonra bu değirmenin buradan giren bir anahtarı var. -‘’Nayino’’ albümünü göstererek- şimdi herkes bu anahtarı aldı, herkesin elinde artık bu anahtar.

(Bu ilintili düşünülmüşlüğe dahası tüketim piyasasına sürülecek olan albümün kapağına verilen emeğe hayran bırakan bir açıklama… Hep böyle emek ve aşkla üretmelerini diliyorum içimden dinlerken…)

Etnik müzik yapıyorsunuz. Yani bir yöreye, kültüre has bir müzik yapıyorsunuz. Karmate olarak bu sorumluluğun size getirileri nelerdir başka bir deyişle bu sorumluluğu neler yaparak yerine getiriyorsunuz?

Müzik; hayatı algılayış biçimi, farklı farklı pencerelerden ezgileri sunma, hissiyatların dile gelme hâlidir bir bakıma. Bizim penceremiz ise özümüzün elimize, dilimize, kulağımıza sirayet ettiği Karadeniz kültürünün müziğiyle açılıyor insanlara. Hayatı algılayış biçimidir deyişim şundandır ki; derelerde, denizlerde, çaylıkta, yaylada yetişen bizler doğanın kıymetini, getirilerini bilmekteyiz. Derenin şırıltısı, yaylanın yeşili ilham olmuştur müziğimizi doyurmuştur. Doğa olmadan insan; insan olmadan bir kültür var olamaz. Bunun bilinciyle ilk hedefimiz; dedelerimizin, ninelerimizin ortak acılar, sevinçlerle ortaya koyduğu, sandıklarda kalmış eserleri gün ışığına çıkarmaktır.

Temelden sağlam olmalı ki müziğimiz, zamanı geldiğinde üzerine yeni eserleri gönül rahatlığıyla ekleyebilelim. Sadık kalınmalı yörenin koşullarıyla doğan eserlerin icra edilmesine. Bir destan hangi dilde yazılmış, bir ağıt hangi dilde yakılmışsa, bizlerde bugüne özüyle taşımalıyız. Hassasiyetimiz bu noktada en üst düzeyde olmalıdır. Bu düşüncelerin ışığında değirmende başlarken yolculuğumuza; aslında en başta kültürümüze olan bağlılığımızı simgeleyen bir isim olan Karadeniz’de büyük önem taşıyan “Karmate” ismini seçtik Lazca’da değirmen anlamına gelen.

Müziğinizi Karadeniz kültür ve dilini aktarmada bir araç olarak görüyor musunuz?

Yaptığımız müzik birçok yönden bakıldığında hem Karadeniz kültürünün hem de var olan dillerin yaşatılması konusundaki hassasiyetimizi içeriyor. Buna olan inancımızı ilk albümümüz olan “Nani” de Karadeniz’de konuşulmakta olan beş farklı etnik dilde, ikinci albümümüz “Nayino”da ise yedi farklı etnik dilde esere yer vererek desteklemiş oluyoruz. Kültürün aktarılmasını sağlayan sanat dalları arasında müzik, bir dilin eksilmeden yaşatılabilmesi için gerekli olan en mühim yapıtaşıdır. Karmate olarak müziğin bu gücünün farkındayız ve sorumluluklarımızın ışığında olabildiğince doğru şekilde üretmeye çabalıyoruz. Eser seçiminden, grubun ismine, enstrümanların çeşitliliğine, dinleyicilerle olan diyaloga kadar bu doğrultuda ilerliyoruz.

Farklı kültürlerin uyumu var Karmatede, Karadeniz gibi. Mesela akerdeon Gürcülerin, buzuki Yunanların, kemençe Lazların ve tulum Hemşinlilerin ve tabii ki olmazsa olmaz gitar, herkesin demeli sanırım burada da. Albümlerinde Gürcüce, Megrelce, Lazca, Hemşince, Çeçence ve Türkçe eserler yer alıyor.

Dille olan ilgisini soruyorum, özellikle de Lazca ile. Anne ve babasının evde Lazca konuştuklarını bunun için kendisinin de Lazca’yı çocukluğundan beri duyduğunu, konuştuğunu söylüyor Resul Dindar. Sonra yaptıkları albümlerin kendisine kazandırdıklarından birinin de kendisini şarkılarını söylediği dilleri daha dikkatli dinlemeye itmiş olmasından bahsediyor. Nasıl ikinci bir dil nitelikse her ne kadar ötekilense de ana dil de zenginliktir, duygu ve kendini daha derin ifade edebilme zenginliği deyip devam ediyoruz.

Karmate Karadenizli… Ortak bir yaramız var ve aslında hepimizin olması gereken bu yaraya geliyor sohbet.

Değinmeden geçemeyeceğim; HES projeleri… Nedir diyorum, biliyor musunuz, neler oluyor, haberiniz var mı? (Size de soruyorum!) Karmate benden dolu, hoşuma gidiyor ve dinliyorum.

Doğanın gücüyle dönen bir çark var değirmende, değirmene su gelir ve o çark döner, değirmen taşı döner ve değirmene gelen her neyse o işlenir. Hal böyle olunca Karmate’nin doğaya sahip çıkması gerek.

Kendiliğinden işleyen bir dünya var orda doğa var buna müdahale ettiğin zaman doğanın dengesini bozarsın. Bundan bütün canlılar etkilenir. Sel olur, felaket olur Rize’de olduğu gibi.

Doğaya sahip çıkmak istiyorsun, haklısın. Burada hiç kimse senin karşında duramaz. Birlik olmak, bir cephe oluşturmak lazım. Halkın birleşip ortak düşünce ve hareketle karşı durması lazım HES projelerine.

Çocukken suya taş atarak ‘’aha tam ordaydı ev’’ bir taş daha alıp az ilerisine atarak ‘’okulda burda’’ diyenlere anlamsız bakardım. Çünkü o taş atılan yerleri hiç görmedim, anılarım yok, suda boğulan tarihim, kültürüm, dilim ama ben çocuğum, bilmiyorum. Eskidendi, bugün ben taş atıyorum tam ordaydı diyorum ziyaret, bir tane daha atıyorum güzelliklerimiz de orada…

Karmate’ye özünün izindeki yolculuğunda özü gibi zengin bir gelecek diliyorum…

Söyleşiyi  yapan ve yayına hazırlayan Ceren UCA’ya teşekkür ederiz

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=xW6kaFssRcg&feature=player_embedded[/youtube]
Karmate –  Hasta Oldum Derdine

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz