Haydar Karataş: Dünyanın hiç bir köşesinde yoktur ki, kiliseye çevrilmiş bir cami olsun…

haydar karataşFilistin’e ağlamak istemiyor dünya…

Filistin’de olanları izliyorum, Türk gazeteleri ile batılı gazeteleri de karşılaştırıyorum. İşin doğrusunu söylemek gerekirse, İslam dünyasında olanlara ağlamak kimsenin içinden gelmiyor.
Bunun nedenini de öyle uzun uzadıya konuşmaya dahi gerek yoktur. Müslümanlar dünyada yaşanan acılara hep gözlerini kapattılar,
Ölen Müslüman değilse kıllarını dahi kıpırdatmadılar, hatta Müslüman kitle ötekilerin yok edilmesinde hep iktidarların önünde koştu.
Devlet izni almaksızın ötekini linç etti.
Dünyada hiç bir Müslüman yazar, aydın yoktur ki, Müslüman ülkelerde zulüm gören gayri-Müslümlerden dolayı hapse atılsın.

“Dünyanın hiç bir köşesinde yoktur ki, kiliseye çevrilmiş bir cami olsun”

Müslüman ülkelerde hiç bir aydın, yazar yoktur ki ülkelerinde yaşayan Hıristiyanlar, Aleviler, Ezdiler, Yahudiler baskı görürken sokağa dökülsün.
Hele Türkiye’de öldürülen milyonlarca Hıristiyan Ermenilere, Rumlara sessiz kaldı Müslüman aydınlar.
Müslüman aydınlar her yıl Ayasofya’da namaz için kitlesel çağrılar yaparlar.
Önde kendileri durur, arkada tekbir getirenler. Ayasofya’nın önüne gider toplu namaz kılarlar…
Dünyanın hiç bir köşesinde yoktur ki, kiliseye çevrilmiş bir cami olsun, ‘o camide neden ayın yapmıyoruz’ diye Hıristiyan, Yahudi ya da Alevi yazarlar dindaşlarına çağrılar yapsın, ‘gelin bu cami bizim hakkımızdır’ desin…
Müslüman yazarların, Müslüman ülkelerde atılan Filistin çığlıkları ölen çocuklar için değil, bakın müslüman ölüyor içindir. Yoksa binlerce çocuk ölsün umurlarında değil, olmadı.
1960’lara 70’lere bakın, o zaman İsrail Filistin köylerini işgal ederken, dünyanın her yerinden solcu militanlar gidip İsrail’e karşı direndi. Direnen Hıristiyan cemaatler ve Yahudi sol gruplar dahi vardı.
Japon Kızılordu’dan, Alman Kızıl Orduya kadar, Türkiye’den Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına kadar, bir tek bugün Erdoğan gibi bağıranlar yoktu.
Sahi bu Filistin’i bu kadar çok seven İslam aydınları neden o zaman Filistin’e gitmezdi? Çünkü Filistin İslam davası için değil, insanlık davasını gidiyordu o zamanlar da ondan.
Ve Dünya Filistin’in yanındaydı.
Bugün öyle midir?
Ağlamak gelmiyor kimsenin içinden. Çünkü İslam kendi toprağında, kendinden olmayana acıdan acı seçtirmiştir. İslam aydınları susarak ve gerekli tepkiyi göstermeyerek yüz yıllardır bu zulme onay veriyorlar. Alkışlıyorlar, örgütlüyorlar.
Ermeni olaylarında. Dersim’de öyle yaptılar, 6-7 Eylül olaylarında öyle yaptılar. Hiç tepki vermediler, hiç protesto etmediler.
İslam büyük bir yalanı söyler, biz yazarlar susar doğrudur, öyledir deriz.
Oysa bir yalan tiyatrosunda oynarız.
İslam barış dini, öyle mi?
Allah aşkına şu Hz. Muhammed ve amca oğlu Ali’nin ellindeki kılıç değil de çiçek miydi? Gidip fethettikleri yerlere gül mü atarlardı yoksa kafa kol mu keserlerdi?
Kiliselerin başına minare dikiyorsunuz, barış diniyiz diyorsunuz.
Müslüman olmayanları cuma namazlarından çıkıp yakıyorsunuz, öldürüyorsunuz, barış diniyiz diyorsunuz.
Kadını taşlıyorsunuz, insanı tavuk boğazlar gibi boğazlıyorsunuz ama dinimiz toleranslı diyorsunuz.
İslam’dan insanlık isteme hakkımız var. Gidip baş kapatsın, burkaya girsin ne bileyim ne yaparsa yapsın ama insanları kesmesin.
Diri diri insan kesip ciğerlerini ısırdığında biri, Müslüman aydınlar Ayasofya’da namaz çağrısı yaptıklarının yarısı kadar tepki versin demeliyiz.
Dünya sessiz, çünkü Müslüman aydınların insanlık karineleri zayıf.
İslam öldürüyor, kesiyor, yakıyor. Bu İslam değil diyebilirsiniz iyi de bu insanlar hangi ruhla yetişti?
Neden Türkiye’de gayri Müslümlere ve Alevilere karşı olan bütün katliamlar Cuma namazı sonrasına denk gelir?
Neden?
O Kuranın duaları damarlara nasıl bir zehir veriyor ki, Cuma namazından çıkıp, ya Allah bismillah deyip insan yakarsınız, insan kesersiniz?
O kuran duaları kulaklara ne fısıldıyor ki, şu İŞİD, Özgür Suriye Ordusu Militanları insanları diri diri keser.
Ne diyor ki, Türkiye’nin başbakanı Suriye’de genç bir adamın ciğerini diri diri çıkarıp ısırdığı gibi, aynı öfkeli ses tonuyla küçük bir çocuğu meydanlarda yuhalatır?
Baştaki öfke ile sokaktaki öfke neden böyle birbirine benzer?
Filistin’de olanları İslam başkalarını kesmek için taze kan olarak görüyor. Yoksa ne insan ölümüne üzülmekteler ve ne de çocuklara.
Öyle olsaydı,
Esma’ya ağlayan bir ruh, Berkin ve İsmail ölürken de ağlardı.
Ah yavrularım derdi…
İnsan sokakta ölen köpeğe dahi üzülür.
İnsan ölmüş bir köpek yavrusuna dahi taş atmaz, bunlar aralarına aldıkları kadınları taşlıyorlar, ölüyü yuhalatıyorlar. Dünya bundan korkmaz mı?
İslam dünyasının aklı başında olanları eğer dünyadan bir ses istiyorsa, kendi taraflarından gelen zulme karşı biraz kıpırdasınlar. Bakın o zaman dünya da bu zalimlikler olur mu?
şu ölen yavrular, yavrularımız yürek parçalatıyor, ama o cenazelerin arkasındaki karanlık öfkeli yüzler insan kanını donduruyor.

Haydar Karataş
haydarkaratas.com

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz