1977 yılında Dersimden Erzincan’a göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak doğan Handan Aydın, İlkokulu Erzincan’da, liseyi Eskişehir’de tamamladı. Dicle Üniversitesi İngilizce bölümünde aldığı eğitimi sağlık sorunlarından nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Çocuk yaşta müziğe ilgisi olan Aydın, önce babasının yardımı ile daha sonra aile yakınlarının desteğiyle müzik çalışmalarına başladı. Eskişehir’de bulunan çeşitli halkevlerinde müzik toplulukları kurduktan sonra, “Vardiya“ müzik grubunu kurdu. “Vardiya“dan sonra Hacı Bektaşi Veli Dergahı’nda koro ve solist-bağlama kurslarına katıldı.
1993-1994 yıllarında Kürt müziğine karşı ilgisi artan Handan Aydın, Koma Amed, Koma Agire Jiyan ve Kardeş Türküler gibi tanınmış müzik grublarının Kürtçe eserleri üzerine çalışmaya başladı. Yabancı halk müziğine karşı ilgi duyan Aydın, bu konuda araştırmalar yaparak multikültürel bir repertuar hazırladı. Bugüne kadar iki albüm çalışması olan Handan Aydın, yeni bir albüm çalışması sürüyor.
Bağlamanın ezgileri, deyiş ve beyitler arasında büyüyen sanatçı Handan Aydın, İlk albümünü 1996’da “Türkü Olur Sokaklar”, ikinci albümünü ise 2003 yılında “Hicaz’dan Caz’a” isimleriyle müzikseverlerle buluştudu. Yeni albümünde Kürtçe müzik ile caz’ı buluşturmayı hedefleyen sanatçı, “Bir müzisyen ruhu ile özdeştir. Caz müziği sanatçıyı serbest bırakır” diyor.
Sanatçıyla yapılmış bir röpörtajdan kısa alıntılar
Çocuk yaşta babam düzenli olarak evimizde bağlama çalar, bize deyiş, beyit vs. okuttururdu. Biz bağlamanın sesi ile büyüdük. Biliyorsunuz, Alevi ailelerde inançsal ve kültürel boyutta bağlamanın her dem kutsal bir değeri vardır. Bu ilgim yaş ilerledikçe ciddi bir çalışmaya dönüşerek, uzmanlaşmayı hedef almıştır. Babamın bana çocuk yaşta bağlamayı öğretmesi, daha sonra bu temel eğitimimi özel bağlama okullarında geliştirmem sanatsal kişiliğimde yaratıcı rol oynamıştır.
***
Türk Halk Müziği ve cazın birleşmesinin ilk deneyimini ‘60’lı yıllarda Tülay German gerçekleştirmiştir. Bu tarz beni çok etkilemişti. Şimdi bu tarzı Kürt halk müziğinde denemek ve gerçekleştirmek istiyorum. Umarım bir sonraki albümde bu düşüncem dinleyicimin beğenisini kazanır.
***
Bu her iki albümde bulunan eserler ülke topraklarının her köşesinden, her yöresinden seçkin eserler ile donatılmıştır. Albümde, perküsyonlar, bas gitar, klasik akustik, elektro gitar, yaylılar, piano, flüt, elektro bağlama, divan, cümbüş, şelpe, trompet, klarnet, saksafon, ney, mey, zurna, balaban, düdük, armen ve garmon kullanıldı. Bu iki albümün yanısıra Onur Akın, Kazım Koyuncu, Berdan Mardin, İlyas Salman, Ali İhsan Tepe, Hüseyin Aydın gibi birçok sanatçılarımızın albümlerinde düet çalışmalarım oldu.
bundan 2 yıl öncesinden bahsediyorm hangi kanal olduğunu hatırlamyorm fakat sohpet ve türkülerin çok hoştu.tesadüfen açmış o kanalı isminz geçer die bekledim fakat isminize de öğrenemedim
bu siteye çok sık girerim ana saydakilerini okrum ve hediye şarkısını dinlediğim de oleeeeeey sonunda bulduuum dedim:)))
yüreğinize ve emeğinize sağlık.
ses ve yorum süper. sanki kendisi bir an şarkı oluveriyor. biz şarkıyı değil onu görüyoruz kulaklarımızla. onu dinlemek bir zevk. keşke canlı dinlemek nasip olsaydı antalyada. akdeniz yöresi türkülerinide dinlemek isteriz onun ağzından. kendisini dil ve bölgeyle sınırlandırmamalı. sanatçının dili bölgesi yoktur. bizi mahrum bırakmasın. kendisiyle beraber bizleride mutlu etsin güzel sesiyle.
Handan AYDIN’ı ilk olarak 4-5 önce radyo7’de dinledim inanılmaz bir canlı performansdı.İyiki o gün radyo7’de GÖLGEYİ dinledim ve Handan’ı konuk etti…Sevgilimle şarkılarını dinledik ve ne zaman dinlesem BİRCAN’ım aklıma düşüyor ve her zamanki gibi çıkmıyor…Favorilerimiz
1-Camdan Sakız Akıyor
2-Sevgi Yetmiyor
3-Potpuri
Handan’ bir dinledim, “işte budur” dedim. Böylesi müthiş bir ses ve yorum neden çok tanınmıyor diyeceğim ama belki böylesi daha iyi … Nacizane bir öneri, lütfen ona iletilsin, müthiş yeteneğini etnik müziğin sınırlı kalıplarına hapsetmesin (henüz olmadı ama sanırım olacak), Neşet Ertaş türkülerini müthiş yorumluyor, her yörenin hakkını vereceğinden kuşku yok, daha kalıcı ve soluklu olması, daha çok kitlelere ulaşması için kendini sınırlamamasını önenirirm, biz onu çok seviyoruz, daha çok şeyler bekliyoruz.