Grup Kibele, Türkçe, Kürtçe, Zazaca ve Farsça şarkılarından oluşan ilk albümü; “Bereket”

kibele
Ankara’da, 12 yıl önce kurulan Grup Kibele’nin “Bereket” adlı ilk çalışması Kalan Müzik tarafından geçtiğimiz günlerde  yayınlandı. Anadolu ve Mezopotamya topraklarının kadim halklarının şarkılarını kendilerine özgü üslupla yorumlayan Grup Kibele, ilk albümlerini şöyle özetliyor: “Bu topraklarda yeşeren kültüre, kimisi folklorunu, kimisi dilini, kimisi de inançlarını bıraktı. Ama hepsi ana yurdundan ayrılırken hasretini ve sesini bırakmayı ihmal etmedi. Mezopotamya’nın özündeki gizler çözülecek gibi değil… 

Çünkü insanlar hayallerini hep orada yeşertmeyi denedi. Düşünsenize Kibele tüm bereketini Anadolu’ya yaydı ve kadim halklar bundan nasiplendi. Bu bereketin yine bu topraklara barış ve özgürlük getirmesini, aşkların ve sevdaların korkusuzca yaşanmasını ve stranların, deyişlerin, halayların, ağıtların, türkülerin bu sevdalara rehberlik etmesi diliyoruz…”

[youlist pid=”PL1BzbYRZGKuUlDjMF3I7XZEj2mQ9N70Om”]
Sonraki şarkıya geçmek için >| şarkı seçmek için [>] işaretine basınız.

Albüm, değişik yörelerden seçilmiş Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Farsça, toplam oniki ezgiden oluşuyor: ‘Hangi Bağın Bağbanısan Diyarbekir/Celal Güzelses; ‘Tew Bê’ (De gel) – Dersim/Daimi Cengiz; ‘Kavuşma’- Şeyh Bahayi; ‘Bir Ceket İsterem – Diyarbekir/Celal Güzelses; ‘Ser Bire’ (Kuyu başı)- anonim; ‘Uca Dağların Başında’ – Erzurum/anonim; ‘Hardasan’ – anonim, Çavreşamın – Diyarbekir/Şiyar(Celal Sarıkaya); ‘Derenin Kuyuları’ – Rize/anonim; ‘Eliya Gogo’ (Eliya kız)- Artvin/anonim; Şamşalaho Artvin/Erol Alkan; ‘Meclisinde Mail Oldum’-Diyarbakır/Celal Güzelses; ‘Doğano’ – Bingöl/Turabi Yurtsever.

Grubun solisti Rezan Bilgin albüm için: “Bu topraklar kültürel anlamda da çok verimli, bu kadar zengin ritimleri barındıran az toprak vardır. Biz albümümüzde bu çeşitlilik içerisinde şu dildir, bu dildir diye ayırım yapmadan kulağımıza hoş gelen, güzel söyleyebildiğimiz türküleri seçtik” diyor.

Kürtçe söyledikleri için “çok nadiren tepki aldıklarını” belirten Bigin: “Tepki gösterenlerle oturup konuşuyoruz, kendilerine müziğin evrensel olduğunu anlatıyoruz; ‘İngilizce, Bulgarca, Arapça dinliyorsun da Kürtçe niye dinlemiyorsun, Kürtçeyi de dinlemelisin’ diyoruz. Kafalarına dayatılan düşüncenin yanlışlığını anlattığımızda tavrı değişiyor, sonradan özür diliyorlar”.

“Geleneksel türküleri yorumlarken otantikliğine olabildiğince sadık kaldıklarını ama kendi renklerini de kattıklarını” vurgulayan sanatçı, albümde yer alan eserleri hangi kriterlere göre seçtiklerini ise şöyle ifade etti:

“Bu topraklar kültürel anlamda da çok verimli, bu kadar zengin ritimleri barındıran az toprak vardır. Biz albümümüzde bu çeşitlilik içerisinde şu dildir, bu dildir diye ayırım yapmadan kulağımıza hoş gelen, güzel söyleyebildiğimiz türküleri seçtik. Tercihimizi, rahat söyleyebileceğimiz, duygusunu dinleyiciye daha iyi aktarabildiğimizi düşündüğümüz türkülerden yana kullandık. İlk buluşmamızı hereksin gerçekten sevdiği, uzun zamandır dinlemediği türkülerle yapalım dedik.”

2 Yorumlar

  1. çok uzaklara gittim ben bu müzik çalişmasini görünce çok uzaklara ..çok begendim duygulandim ,hele canli dinlemek daha büyük heyecandi ıssız ankara ortaminda ,tebrik eder devamini dilerim

  2. İlk kez dinliyorum ve hayran kaldım müziğinize aşık oldum.Yüreğinize elinize sağlık.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz