GELENEKSEL ARAP EZGİLERİ: GRUP NİDAL VE İLK ALBÜMÜ ASFUR (TRADİTİONAL ARABİAN MUSİC)

1994 yılında Hatay Çağdaş Sanat Atölyesi bünyesinde bir bağlama ve 2 solistle kurulan, Arap toplumunun kültürel ezgilerini seslendiren Grup Nidal, Neriman Bolat, Belgin Ayrancı, Tarık Can, Özcan Kul ile Umut Gökçe’den oluşuyor.
‘Asfur’ (Mücadele)  adını taşıyan ilk albümümde; Gal Ayn Bünayyti, Deraviyya, İja Şıhhad, Meryem Meryemti, Bin el Şerabiyya, Nidal, Skebaya, Yahveydal,  Asfur ve Gazali’ ezgileri yer alıyor.  Grup, çıkardıkları kasetin asimilasyona karşı bir duruşu ifade ettiğini belirtiyor.

Kaset ve grup hakkında bilgi veren grup üyesi Belgin Ayrancı, “Bundan 12 yıl önce Marcel’in ‘Ya mğalımti’ parçası ile başladık. Zaman ilerledikçe grup ruhu gelişti. Arap müziğine uygun vurmalılar ile türkülere hayat verdik. Biz bu topraklarda müzik yapıyoruz. Anadolu da etnik anlamda bir çok güzel rengi içinde barındırıyor. Biz de bu topraklarda yaşıyoruz. Bu nedenle var olan renklere bizde kendi kültürümüzü ve sesimizi katmak istedik. Arapça rüya görüyoruz, Arapça konuşuyoruz. Bu olayın bizim için anlamı büyük. Ülkemizde ciddi bir asimilasyon yaşanıyor, buna karşı bir duruş yaratmak istedik” diyor.

Alternatif Link >>

Albüm Açıklaması:
Anadolu’da yaşayan, farklı bir renkten Türkiye toplumuna ses vermek isteyen ve Cemil Hayek’lerin, Şıh Yusuf Hakiym’in soluğu, Mehmet Latifeci’nin tebessümü, Cebel El Akra’nın çığlığı, düşmanlığı bilmeyen, sevda şarkılarıyla yoğrulmuş, ana dilleriyle şarkılar söylemeyi, hayaller kurmayı,rüyalar görmeyi, bebeklerine ninnileri kendi dilleriyle, masalları kendi mimikleriyle, oyunları kendi doğrularıyla yaşamak isteyen bir toplumun utangaç selamı, sürmeli kara gözlerin, üç bin yıllık tarihi istedikleri yazmanın kokusudur.

Nedir Grup Nidal?
Kasette yer alan hemen hemen tüm ezgilerin tarihi bir öyküsünün bulunduğunu ifade eden Ayrancı, Gurup Nidal’ı şu sözlerle tanımlıyor: “Anadolu’da yaşayan, farklı 0 bir renkten Türkiye toplumuna ses vermek isteyen ve Cemil Hayek’lerin, Şıh Yusuf Hakiym’in soluğu, Mehmet Latifeci’nin tebessümü, Cebel El Akra’nın çığlığı, düşmanlığı bilmeyen, sevda şarkılarıyla yoğrulmuş, ana dilleriyle şarkılar söylemeyi, hayaller kurmayı, rüyalar görmeyi, bebeklerine ninnileri kendi dilleriyle, masalları kendi mimikleriyle, oyunları kendi doğrularıyla yaşamak isteyen bir toplumun utangaç selamı, sürmeli kara gözlerin, 3 bin yıllık tarihi istedikleri yazmanın kokusudur Grup Nidal”

‘Türkiye’de bir ilk’
“1980 yıllarında düğünlerde çalınan Meryem Meryem’tinin yasaklandığı, kendi ülkelerinde sürgün kuşlar gibi giden halkların acılarını ve yiğitliğini bademe benzeten, başta Ortadoğu’da akan kana ‘Skebaya’ diyen ve bin yıllık ezilmişliğin yeniden ayağa kalkışını anlatan Nidal’ı (Mücadele) bir araya getirmeyi amaçlıyoruz” diyen Ayrancı, ilk defa Arapların sesiyle oluşmuş bir albüm çıkarmanın anlamlı olduğunu söyledi. 12 yıl boyunca birçok yerde konser verdiklerini hatırlatan Ayrancı, bundan sonra da bu tarz çalışmalara ağırlık vereceklerini dile getirdi.

20 Yorumlar

  1. nihayet İlmiye çınar özkan ,sadık özkan muayenesinde çalıştığım doktorlarımın bana söylediği meryem meryem ti şarkısını dinleme fırsatı buldumm yubbiiii burdan onlara selammm çok özel insanlar ikiside duru zerka hanımla da inşallah tanışırım

  2. betının arap müziyine bakış açısını değiştirmek, ezgilerimizin sadece oryantel müzik olmadığını, arap müziğininde toplumsal içerikli olduğunu ve müziğimizin arapların yaşadığı acıları da dillendirdiğini göstermek gerekiyor.

  3. ezen sınıf müzik, sinema, tiyatro gibi sanatsal araçları kendi politikalarına hizmet etmesi amacıyla kullanır ve sanat üzerinde hegemonya kurmak ister. çünkü sanat toplumun acılarını dile getirir. ezilen sınıf alternatif sanatsal faaliyetlerini yaratmak zorundadır. türkiye’de pop müziğe karşı özgün müziğin yaratılması gibi araplarında alternatif müzik anlayışı vardır. ezilen arapların bu müziğini örtbas etmek için burjuva sınıfı arapların müziğini manüpüle atmektedir. ama biz biliyoruz ki arap müziği sadece eğlence üzerine oluştrulmamaktadır. arap ülkelerinde zulüm gören araplarda kendi özgün müziğini oluşturarak çektiği acıları sanata dökmüştür.

  4. ben sizleri çok begenerek dinliyorum. sadece sizi canlı olarak nereden dinleyebileceimi bildirirseniz çok çok sevinirim.ayrıca sizinle tanısıp bir fotograf çektirmek istiyorum

  5. ezgilerimizi bu siteye taşıdığınız için minnettarım.Bu tüketim toplumunda bu müzik adı altında yapılan saçmalıkların içinde böylesine güzel böylesine gerçek şeyler yaptığınız için sizi ayakta alkışlıyorum varolun…

  6. bende o masalsı şehirdenim bu duyguyu yaşanarak öğrenilir sesiniz harika beni alıp başka yerlere götürüyor

  7. harıka ne dıyım dıyecek bısey bulamıyorum uzun zamandır dınlememıstım harıka agzınıza yuregınıze saglık ılk fırsata alacam albumu tesekkurler

  8. nerimancım seninle gurur doyuyoruz sesin çok güzel çok farklı güzel bir çalışma seni kutluyorum.

  9. MAMA ENİ MIRZANé / ANA BEN HASTAYIM
    Ne yazık ki coğrafyamızda diller hep egemenlerin sözlüğüyle daraltılarak diller mezarlığına mahkum edilir.Ya sermayenin alfabesiyle öğreneceksin ya da asimle edilmeye mahkumsun.

    Hele bir muhalif olmaya ve kendi dilinle ifade etmeye görsünler!..

    Heyye ye eği heyye!..Diline anasütüne sarıldığın gibi oku-yaz anadilinle düşün yalnız bırakma ki,hasta döşeğinden çıksın;taleplerini sıralasın…

  10. ARAP DİL ve EDEBİYATI FOLKLÖRÜ BÜTÜN KÜLTÜREL DEĞERLERİnin en zayıf halkasının Türkiye olduğunun farkında olup sorgulayarak ‘Arapça anadilimizin’lehçelerinin konuşulduğu yerlerde neden ağızlara düşüp asimle olduğunun politik/siyasi tek dilin çuvalına sığdırılmak istendiği değil mi ki ‘Öğreneceksen İHL/İlahiyat Fakültelerine gitmek zorundasın!’

    Bu ülkede anadilleriyle okuyup-yazmak ve anadilleriyle düşünmek biz Arapların da hakkı değil mi?

    Anadilimizi paralı değil herkesin hakettiği kamu okullarında ‘seçmeli’ istemlerimiz onurumuz olmalı.

    Arapça müziğinin gerçek ezgilerinden oluşan bu müzik ziyafeti için emeği geçen tüm müzisyen ve çalışanlarına şükren ye sidi…

  11. uygulanan bu asimilasyonlara karşı kendi dil ve kültürümüzü korumak adına kendi dilimizle konuşmak ve çocuklarımızada dilimizi öğretmek bizim vazifemizdir duyarlılığınız duyarlılığınızı tebrık ederim sizin gibi düşünürleri gördükçe seviniyorum yaptıklarınızı canı gönülden destekliyorum

  12. biz türkiye arapları olarak kendi dilimizi yaşatmak için mücadele etmeliyiz asimile edilmemeliyiz bu bir onur meselesidir hep var olmaya çalışmalıyız bizden sonraki nesillere borcumuz bu ne gerekiyorsa yapmalıyız

  13. Gerçekten özgürlüğe susamış halklarımızın emek verilerek ezgilerini ve folklörünü yitirmeden,zenginliklerine ulaşıp duyarlılıklarımızı tekrar diriltmenizden dolayı başarılarınızın devamını diliyorum Nidal Grubu ve siz sayın Cafrande Org emekçileri…

  14. Egemenlerin insana,diline ve kültürel değerlerine ne denli önem verdiği,özgür düşün ve paylaşımın gerçekleşmesine ne denli demokratik bakıldığı,sanata,sanatçıya ve folklörüne sınırlama getirmeden bu değerlerin geliştirilmesine katkıda bulunmak,yereli güçlendirerek evrenselleşmenin geleceğini güvence altına almaktır farklı ritimler farklı renkler ve gerçeğiyle bütünleşen gerçekler.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz