Filiz Koçali: Belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri içerde ama hayat devam ediyor

A&G Araştırma’nın yaptığı ankete göre BDP’nin oyu artmış ve iki yıl içinde daha da artacakmış. Araştırmayı yapan Adil Gür, ilk kez oy kullanacak genç seçmen nedeniyle BDP’nin oylarının iki yıl içinde daha da artacağını söylüyor. Genç seçmenlerden kastı ağırlıklı olarak Kürt gençleri. AKP ise Türkiye genelinde oy arttırmasına rağmen Bölge’de ciddi oy kaybetmiş. Üstelik bu araştırma Roboski katliamından önce yapılmış. Adil Gür, katliamın AKP’ye Bölge’de daha da oy kaybettireceği kanaatinde.
Zor günler geçirdiğimizi dünya alem biliyor. Elbette zor olacak. Yanıbaşından çalışma arkadaşları alınıp tutuklananlar, onlara “ah, vah” edemeden, sıranın kendisine ne zaman geleceğini bilemeden, canla başla iş yapmaya çalışıyor.

Bir yandan cenaze kaldırıyoruz, bir yandan adliye kapılarında arkadaşlarımızı yalnız bırakmamaya çalışıyoruz, bir yandan onların boşluklarını doldurmayla uğraşıyoruz, bir yandan da kendi işlerimizi yapıyoruz. Zor tabii. Ama mümkün. Mümkün olduğunu da kanıtladık. İşte bakın, BDP’nin oyları artmış.

Mesele sadece oy da değil elbet. 2009’daki belediye seçimlerinde büyük bir başarı sağlanmıştı ama zaten on yıllardır hizmet’in “h”sini görmeyen Bölge halkına hem hizmet edilecek hem de aynı zamanda demokratik siyasetin öznesi olabilmesi için adımlar atılacak, mekanizmalar geliştirilecekti. Görev büyüktü. Yerel seçimlerden kısa bir süre sonra yerel yönetimlerde neler oluyor diye, gittim araştırdım. Hatta yazı dizisi hazırlamıştım Günlük gazetesi için.

Mesela Şırnak’ta 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde açılan ilk çocuk parkı beni çok etkilemişti. Bir de Cizre’deki Kültür Merkezi’nde gördüğüm bir fotoğraf… Kocaman bir çocuk korosunu Cizre’ye özgü çarşaflarıyla izleyen kocaman bir kadın kitlesinin fotoğrafıydı bu. Siirt’te belediyenin kasasını boşaltıp trilyonlarca borç bırakan AKP’li belediye başkanının ardından, Siirtli gençlerin “madem para yok, kenti de biz temizleriz” diye sokakları süpürdüğünü öğrenmiştim. Diyarbakır Belediyesi tam o günlerde Ankara susuzluktan kıvranırken, Diyarbakır’ın 30 yıl su sorunu olmadığını ilan ediyordu. Kentte tifo gibi hastalıklar çoktan tarih olmuş, artık Dicle Vadisi gibi büyük projelere doğru yürünüyordu. Viranşehir üçüncü döneminin avantajını yaşadığı için, çamurlu sokaklar devrini çoktan geride bırakmış, artık Türkiye’nin en büyük hububat kompleksini açmakla övünüyordu.

Bölge halkı için belediye binaları, asık yüzlü bir devlet dairesi olmaktan çıkmış, kapısından rahatlıkla girdiği, kendi dilinde derdini anlattığı, hatta çoğu kez sadece ziyaret edip bir çay içtiği “kendi” mekanı olmuştu. Festivaller, Bölge halkını sevdiği sanatçılarla buluşturuyor, çeşitli etkinliklere, panellere katılmasını sağlıyordu.

Geçmiş zaman gibi anlattığıma bakmayın, size o zamanki yazı dizisinde yazdıklarımı özetlediğim için böyle. Bakın, daha bir kaç gün önce

Sur Belediye Başkan Yardımcısı Gülbahar Örnek’in Hamburg “Kapitalist Moderniteye Karşı Alternatif Konseptler ve Kürtlerin Arayışı” konferansında yaptığı konuşmayı basından okudum. Kurdukları kadın merkezlerini, kadınlara sağladıkları iş imkanlarını, hayatında ilk kez sinemaya, tiyatroya giden kadınları anlatıyordu.

Vallahi de billahi de inanamıyor insan. Belediye başkanları içerde, belediye meclis üyeleri içerde, il genel meclis üyeleri içerde, tutuklananların yerine gelenler de şimdi sırayla içeri alınıyor. Ama hayat devam ediyor. Hayat öyle böyle değil, değiştirerek, dönüştürerek devam ediyor. Dahası, ilk kez oy kullanacak gençler geliyor gümbür gümbür. Sadece oy kullanmaya değil, hayatı değiştirmeye, dönüştürmeye, özgürlüğü büyütmeye geliyorlar.

İçişleri Bakanı “yok etmek”ten söz ediyor. Bu halk bir kere “Ez li vir im” dedi artık. Sana geçmiş olsun İdris Bey!

Filiz Koçali‘nin gündem gazetesinde yayınlanan “Geçmiş olsun İdris Bey!” başlıklı yazısı.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz