Dini bütün’lerden seri sapkınlıklar, ‘yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatı’

Türkiye’de gericiliğin toplumsal yaşamdaki ağırlığı artarken, inanç ve sapkınlık arasındaki mesafe de daralıyor. Bir yandan erkeğe özel çokeşlilik “kadına saygı” diyerek savunulurken, öte yandan gerici kesimlerde aleni sapkınlıklar almış başını gidiyor. Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler Bölümü hafızının sübyancılıktan tutuklanmasından bir gün sonra; Vakit yazarı ve Türkiye’nin ilk faşist suikastçısı Hüseyin Üzmez (77), 14 yaşındaki bir kıza tecavüz etmek suçundan Bursa’nın Mudanya ilçesinde tutuklandı. Zenginleşen ve yükselişe geçen islamcı sermayedarlar, milletvekilleri ve bürokratlar olmak üzere, geniş bir toplum kesiminin çokeşliliği bir yaşam tarzı haline getirdiği biliniyor. “İnançlara özgürlük” söylemiyle dinin toplumsal yaşamdaki ağırlığının artmasına çanak tutanlar ise, gericileşme ve çürümenin sorumluluğunu paylaşıyor.
“Müslümanlığıyla” övünen kesimlerden gelen sapkınlık haberleri, toplumda son dönemde ağırlığını arttıran gericilik ile sapkınlığın kol kola ilerlediğini ortaya koyarken; mağdur kızların ailelerinden gelen dini referanslı açıklamalar ise akıllara durgunluk veriyor.

“Ayşe anamız 9 yaşındaydı”
Üzmez’in zanlı olduğu tecavüz olayında, 14 yaşındaki B.Ç.’nin annesi L.Ç. de “kızını bu ilişkiye zorlamak” suçundan tutuklandı. Olayın, kızın ve babasının şikayeti üzerine ortaya çıktığı belirtildi.

Vakit yazarı Üzmez’in resmi nikahlı eşinin de, kendinden tam 50 yaş küçük olduğu biliniyor. Hüseyin Üzmez’in 5 yıl önce Bursa’da nikah kıydığı kendinden 50 yaş küçük Ayşe Yılmaz’ın ailesi bu evliliğe karşı çıkmıştı.
Ayşe Yılmaz’ın ailesi sonradan evliliği onaylamış, baba Mustafa Yılmaz “Peygamber Efendimiz de Ayşe anamız 9 yaşındayken evlenmişti. Kızımın evlenmesine ilk zamanlar karşıydım ama sonradan normal karşıladım” demişti.

Hem tecavüz, hem de sübyancılığı andıran evlilik vakalarında, ailelerin dine göndermelerde bulunarak durumu onaylamış olmaları, olayın dikkat çekici yanını oluşturuyor.

Üzmez kimdir?
Katıldığı televizyon programlarında kavgacı üslubu ve sert biçimdeki faşist-şeriatçı çıkışlarıyla tanınan Hüseyin Üzmez, Türkiye’nin ilk “faşist tetikçisi” sıfatına sahip.

Üzmez 22 Kasım 1952 tarihinde, lise son sınıf öğrencisiyken, “Allah düşmanı” dediği Vatan gazetesi sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman’a 6 el ateş etmiş, “öldü” diye bırakarak kaçmıştı.

Sağcı şair Necip Fazıl Kısakürek’in öncülüğünde çıkan Büyük Doğu dergisi çevresiyle ilişki halinde olan ve Necip Fazıl’la yakın ilişki içinde bulunan Üzmez, suikastın ardından “öldürmeye teşebbüs” suçundan 10 yıl hapis yatmış; cezasının bir kısmında Necip Fazıl’la birlikte olmuştu. Özal hükümetinde Sağlık Bakanı Mehmet Aydın’ın özel müşaviri olan Üzmez, MHP’nin öncülü olan Milliyetçi Çalışma Partisi’ne genel başkan adayı olmuştu.

Büyük Doğu akımının kurucusu, islamcı şair Necip Fazıl’ın da kadın ve kumar düşkünlüğünün bulunduğu; 1951 yılında İstanbul Emniyet Müdürü’nün bizzat katıldığı bir kumarhane baskınında tutuklanarak ceza aldığı biliniyor.

Hafız sübyancı çıktı
Üzmez’in tutuklanmasının bir gün öncesindeyse, Topkapı Sarayı’nın Kutsal Emanetler Bölümü’nde 24 saat Kuran-ı Kerim okuyan hafızlardan S.E., internette tanıştığı yaşları 14 ile 16 arasında değişen onlarca erkek çocukla cinsel ilişkiye girdiği iddasıyla tutuklandı. S.E’nin tanıştığı çocukları para vererek ya da hediye kontör alarak cinsel ilişkiye zorladığı ileri sürüldü.

Tekbir giyim sahibi:  “Tek eşlilik münkün değil”

Düzenlediği tesettür defilesiyle gündeme gelen Tekbir Giyim’in sahibi Mustafa Karaduman, 3 eş sahibi olduğunu itiraf etmesinin ardından, son günlerde dozajı artan biçimde yaptığı açıklamalarla gericilik ve sapkınlık arasındaki çizginin ne denli ince olduğunu ortaya koyuyor. AKP döneminde zenginleşen islamcı sermaye kesiminin genel yaşam tarzını örnekleyen Karaduman, gericilikle başa baş giden toplumsal çürümenin temel kaynaklarından birini de ortaya koydu.

“Tekeşlilik mümkün olsaydı…”
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın ifşa etmesinin ardından Hürriyet’e demeç vererek 3 eşli olduğunu itiraf eden Karaduman, dün yayınlanan açıklamasında, tekeşliliğin mümkün olmadığını savundu.

“Ya çok eşlilik, ya da genelevler” mesajı veren Karaduman, “Eğer tekeşlilik mümkün olsaydı umumhaneler, kerhaneler olmazdı. Yasal olan her şey doğru mu?” diye konuştu. Karaduman, tekeşlilik ve çokeşliliğe ilişkin tüm tespitlerini erkekler üzerinden yaptı.

Genelevin alternatifi: Çokeşlilik
Türkiye’de otel ve motellerin genelev gibi kullanılıp fuhuş yapıldığını anlatan Karaduman, “O kadınlara yüzlerce erkek gitmekte ve sınırsız bir zina yapılmakta. Batakhanelere, fuhuş yuvalarına kimsenin tepkisi yok. Gazetelerde televolelerde izliyoruz, aşk adı altında 20-25 kişiyle beraber oluyor, buna kimsenin tepkisi yok. Ama birisi Allah’ın emriyle evlendiği zaman yer yerinden oynuyor” diye konuştu.

Çokeşliliğin din tarafından helal kılındığını ve inanca uygun olduğunu söyleyen Karaduman “Müslümanlar bile tepki gösteriyor. Anlamak mümkün değil. Kuran-ı Kerim bunu helal kılmışsa, kalkıp da birilerinin bunu yasaklama, kişisel olarak küçümseme, kendi inancına zarar getirir” dedi.

“Çokeşlilik kadına saygı”
Magazin programlarında bir kişinin farklı zamanlarda farklı ilişkiler yaşadığını gördüğünü söyleyen Karaduman, “Ama bunlar sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayıp, paçavra gibi atıyorlar. Bu kadın haklarına yapılacak en büyük saygısızlık ve hakaret. Kadın saygı duyulması gereken bir varlık. Allah’ın yeryüzündeki en büyük sanatı insan. İnsanı kadın dünyaya getiriyor. Bu kadar kutsal kadına toplumda büyük saygısızlık var” diye konuştu
“İnancım şiddetle karşı çıkar”
Birden çok kadınla evlenmenin inanç gereği olduğunu tekrarlayan ve bunu engellemeye “şiddetle” karşı çıkacağını söyleyen Karaduman, “Benim kitabımda Peygamber var” dedi. Hukuksal olarak kaygısı olmadığını söyleyen Karaduman şöyle konuştu:

“Birileri rızasıyla evleniyorsa kimsenin bir şey demeye hakkı var mı? Ama hukuksal olarak haklarını yerine getirmezseniz, buna inancım da şiddetle karşı çıkar, ben de. Peygamberimize de bu hususta bize göre Allah daha fazla hak tanımış. Allah’ın tanıdığı bu hakkı da kimse Peygamber’in elinden alamaz. Eğer bir adam Müslümansa, Peygamber’i tanıması yeterlidir, kimseye bakmasına gerek yok. Benim kitabımda Peygamber var. Hukuksal olarak endişem yok.”

Fuhuşun yasal olduğunu ve devletin fuhuş yapan kimi kadınlara vesika verdiğini söyleyen Karaduman, erkekler için çokeşliliğin serbest olması halinde fuhuş yapan bu kadınların “iş, aş bulacağını söyledi.

Karaduman, “Bu kızlarımıza evlenme hakkı, iş, aş dururken, kalkıp da vesika vererek yasal fuhuşa sürüklemelerinden benim vicdanım rahatsız” diye konuştu.

“İlk karım benim için ölmeye hazır”
Karaduman, 3 tane evi, 3 tane karısı olduğunu yinelerken, “Eşlerime de saygım sonsuz, canımdan çok değer veriyorum. İlk hanımımı, dünyadaki bütün varlıklardan çok seviyorum. Benim için yeryüzünün en değerli, en kaliteli insanı. Benim için ölüme hazır, hiç tereddüt etmez. Ben de etmem” dedi.

Kaynak: Sol.org

1 Yorum

  1. Hürriyet gazetesinin haberi
    Mudanya’da 14 yaşındaki B.Ç’ye “cinsel istismar” suçundan tutuklanan Vakit Gazetesi yazarı 78 yaşındaki Hüseyin Üzmez, cezaevinde can güvenliği nedeniyle tek kişilik koğuşa konuldu. Üzmez’in “çocuklarını fuhuşa teşvik etmek” suçundan tutuklanan anne Livaze Ç. ile de cinsel ilişki kurduğu ortaya çıktı.

    CUMARTESİ gecesi yazlık olarak kullandığı Mudanya’daki evinde gözaltına alınan Hüseyin Üzmez’le birlikte, şikáyetçi olduğu belirtilen Bekir Ç, eşi Livaze Ç. ve kızı B.Ç’nin de ifadeleri alındı. İfadeler üzerine Hüseyin Üzmez’in B.Ç’nin annesi Livaze Ç. ile de ilişki kurduğu belirlendi.

    SEKS KONUŞMASI Telefonda Livaze Ç. ile seks konuları konuşan Üzmez’in, daha sonra annesinden telefonu kızı B.Ç.’ye vermesini isteyip, aynı görüşmeleri kızıyla da yaptığı anlaşıldı. Hüseyin Üzmez’in Bursa’ya gelip Mudanya’da ve İnegöl’de olduğu süre içerisinde Livaze Ç. ve kızı B.Ç. ile gezip yemek yediği ortaya çıktı.

    ÜZMEZ’İN PARASI Livaze Ç’nin önceki gün Hüseyin Üzmez’in Mudanya, Hasanbey Mahallesi’ndeki yazlığından ayrılıp bir banka şubesinin ATM’sinden para çektikten hemen sonra yakalandığı ortaya çıktı. Banka kayıtlarında yapılan incelemede, Livaze Ç’nin ATM’den Hüseyin Üzmez’in kartıyla 350 YTL çektiği belirlendi. Bu arada, Üzmez’in kız ve annesiyle ilçede kendi evine yakın yerde ev kiralamak üzere buluştukları öne sürüldü.

    EDEP YERİMİ ÖPTÜ İlköğretim okulu öğrencisi B.Ç. emniyette ve adliyedeki ifadelerinde, “Hüseyin Üzmez’i uzun süredir tanıyordum. Annem daha önce onun yanında çalışmıştı. Bana yakın davranıyordu. Bu sırada bana defalarca cinsel yaklaşımda bulundu. Uyarması için anneme söyledim. Annem de ’uyarırım’ dedi. Ama değişen bir şey olmadı” dediği öğrenildi. Üzmez’in kendisini Mudanya’daki yazlık evinde yanına oturup okşayıp sevdiğini söyleyen B.Ç. “Edep yerlerimi defalarca öpüyordu” dedi.

    SÜREKLİ AĞLADIM Üzmez’in daha ileri gidemeyip kısa sürede tatmin olduğunu öne süren B.Ç, bu ilişkilerden sonra sürekli ağladığını anlattı. Adı gizli tutulan bir kız yetiştirme yurduna yerleştirilen ve yaşadığı çöküntüden kurtulması için psikolojik destek verilecek olan B.Ç.’nin gerekirse kısa süre eğitimine ara verileceği, daha sonra okula gönderileceği kaydedildi.

    Tek kişilik koğuşta

    Hüseyin Üzmez, küçük yaştaki kıza yaptıkları nedeniyle diğer mahkumlar tarafından saldırıya uğrayabileceği endişesiyle, Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik koğuşa konuldu. Geceyi uyumadan geçiren Hüseyin Üzmez’in uzun süre bu koğuşta kalacağı belirtildi. Yetkililer, lise yıllarında Gazeteci Ahmet Emin Yalman’a düzenlediği suikast nedeniyle 10 yıl cezaevinde yatan Üzmez’in, Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki ilk gecesinin, kendisi için 10 yıldan çok daha ağır olduğunu söylediğini öne sürdü.

    hürriyet com tr

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz