Ahmet Nesin: 34 yıldır 12 Eylül darbesinin faşist anayasası ve seçim sistemiyle yönetiliyoruz

Ahmet Nesin12 Eylül darbesi olalı 34 yıl olmuş ama değişen bişey yok, hâlâ aynı faşist anayasayla ve seçim sistemiyle yönetiliyoruz. Bana kalırsa 12 Eylül darbesine de gerek yoktu ama hem derin devletin hem de ABD’nin alışkanlığı, yapıldı.
Neden gerek yoktu derseniz, o dönemi yaşayanlar çok iyi bilir, darbe olunca ne değişti diye okur ve düşünürseniz solun yok edilmeye çalışılması dışında bişey değişmedi. Biz 12 Eylül faşizminden önce MHP’nin, Ülkücülerin, MSP’nin (AKP’nin geçmişi) ve Akıncıların derin devlet destekli açık faşizmiyle karşı karşıyaydık, darbe oldu ve aracı ortadan çıkartıldı, derin devletle başbaşa bırakıldık. Üstüne üstlük ülkücülere ve akıncılara karşı savunmadaydık, darbeyle birlikte o şansımız da elimizden alındı.

12 Eylül sonrası onca cinayete karşın MHP ve MSP beraat etti, Kahramanmaraş katliamından bile Devrimci Savaş grubu ceza aldı. Sanki kendi kendimizi öldürmüşüz gibi bir mahkeme kuruldu ve yargılanan Ülkücülerden biri (Muhsin Yazıcıoğlu) kahraman parti başkanı, diğeri de adını değiştirip milletvekili oldu. Aynı Sivas Madımak katliamının sanık avukatlarının milletvekili ve belediye başkanı olması gibi, anlayacağınız Türkiye’de faşistler açısından tarih değişmiyor.
Diyebilirsiniz ki bunca Ülkücü ve Akıncı desteğine karşın ABD askere niye darbe yaptırdı?.. Nedeni çok açık, ABD’nin bir orta doğu planı vardı, demokrasi yerine ılımlı İslam diye bişey yerleşmesi gerekiyordu, bunun için de otorite gerekiyordu, bunu da en iyi asker sağlardı, onlar da zaten geleneksel olarak hazırdılar. Ayrıca bu plana göre uygulanması gereken bir ekonomik rota vardı, ABD bunun için Turgut Özal’ı hazırlamıştı, onun 24 Ocak kararları asker olmadan uygulanamazdı ve hepsi uygulandı.
Özal başbakan seçildiğinde onu demokrat diye lanse eden solumsular günün birinde bunun hesabını verecekler. Özal tarikat üyesiydi ve ılımlı İslam ve sivil darbeye geçişin baş mimarıydı. Kenan Evren’le tartışmalı gibi gözükse de, esasında Evren onun ve ABD’nin her istediğini yapan büyük bir maşaydı.
O dönemin Evren konuşmalarına baktığımızda her konuşmasında elindeki Kur’an’dan ayet örnekleri verdiğini görürüz. Halk yavaş yavaş İslam’a alıştırılıyordu, çünkü hep iddia ettiğim gibi Türkiye dini inancı bütün bir topluluk değil. Türkiye halkının büyük bir çoğunluğu deisttir, dini kuralları yoktur, kendini Müslüman sayar ama tek korkusu Allahtır. Bunun nedeni çok araştırabilinir ama en basit anlatımıyla –bence- Şaman dininden gelmeleridir, Tanrıları vardır ve o tanrıyı onlar yaratmıştır. Göktanrı bu topraklara yabancı gelmiştir, o yüzden dinen yapıp yapmadıkları sorulduğunda “O Allahla benim aramda bişey…” diye yanıtlarlar. Oysa Kur’an’a göre Müslüman olanın namaz kılmama, oruç tutmama, olanağı varsa zekat vermeme yada hacca gitmeme gibi bir lüksleri yoktur. Tam tersi bunlara inanıp da yapmamanın cezası vardır.
ABD’nin istediği ve Kenan Evren’le Turgut Özal’ın inşa etmeye çalıştığı sistemin başına şimdi Erdoğan oturuyor. Yine birileri Özal’ın daha demokrat olduğunu söyleyeceğini biliyorum, o demokrat denilen kişi 12 Eylül hükümetinin başbakan yardımcısı ve ekonomiden sorumlu devlet bakanıydı. 2 idamda hükümet görevlisi olarak imzası var, bunları hiç sorgulamamıştır.
Esasında aynı şey Devlet Bahçeli için de geçerlidir, 12 Eylül öncesi arabasının bagajında 2 otomatik tüfek yakalanan Bahçeli hiç sorgulanmamış, o tüfeklerle kaç kişi öldürüldüğü sorulmamış ve 2 gün bile gözaltına alınmadan Alpaslan Türkeş’ten sonra partinin başına geçip bir daha inmemiştir. Son 13 yıla baktığımızda da zaten Erdoğan’ın her sıkıştığında Bahçeli’nin desteğini aldığını görüyoruz.
Bugün 12 Eylül darbesi olalı 34 yıl olmuş, başımızda darbenin destekçileri iktidar, biz o dönemde kaybettiğimiz arkadaşlarımızın davalarını devam ettirirken hâlâ öldürülüyoruz, hâlâ gaz ve işkence var, hâlâ Alevi sorunu dimdik duruyor, hâlâ Kürt sorunu çözülmedi ve ülke barut fıçısı. 12 Eylül darbesi devam ediyor, sadece sivil olarak desem de derin devlet hâlâ işbaşında hem de Kemalist Ergenekoncu, Erdoğancı ve Gülenci olmak üzere üçe bölünmüş şekilde.

Ahmet Nesin
12 Eylül 2014 (ahmetnesin.com)
Bugününü Kenan Evren’e Borçlusun Başzübük!.. 

1 Yorum

  1. Ahmet Bey, yazının sonunda AKP nin ve RTE nin o sistemin devamı olduğunu açık açık yazmamışsın. Özal dan demokrasi bekleyenleri yazıp RTE e den demokrasi bekleyenleri yazmamışsın. Bu eksikleri hariç yazı harika teşekkürler

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz