Cemal Süreya Sözleri: “Aklıma bile gelmiyorsun artık… O kadar kalbimdesin ki.”

1931 yılında Dersim’in Pülümür ilçesinde doğan Cemal Süreya, 1938 Dersim Katliamı sonrasında ailesi ile birlikte Bilecik iline sürgün gönderildi. Bütün yaşamını değiştiren bu olay ve peşi sıra annesini daha sonra babasının gurbette yaşamını yitirmesi şaire zor zamanlar yaşattı.

Bir çıkış yolu olarak gördüğü şiire sarılan Süreya,  kısa süre sonra şair kimliğinin yanı sıra şiirine serpiştirdiği filozofça sözlerle de tanındı. Örneklersek; “Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım..” sözüyle insana olan güvenini, “Seni ne zaman uyurken hayal etsem affediyorum…”  sözüyle sevgisinin naifliğini, “Evde bir kadın dolaşsın ona anne diyeyim” sözüyle annesizliğini, “Gömmeden önce biraz gezdirin beni” sözüyle  vasiyetini, bütün yaşamamışlığına rağmen hayatta bağlılığını, “gözü arkada kalmış”lığın kırılgan kederini dile getirdi.

Cemal Süreya Sözleri

Hayatta gözyaşlarımı hakedecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz,Yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.
Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde ‘ölüden değil, diriden kork’ demişti. Zamanla anladım ki; annem yine haklıydı.
Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona herşeyini verdin.
Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor.. Çünkü sen’sizlik kelimesi bile sen’le başlıyor.
Önce sevdiğiniz terk eder sizi,ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.
Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur…
Cevap veriyorum Zamanla her şey geçer diyen akıllılara; “Geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara.
Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine ! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.
Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bide hayat müşterektir denir. Buda yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… yüreğimin değmiş olması.
Küçükken aldığım dışı güzel, İçi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; O elmalı, Sen ise el’malı.
Kim demiş aşk uğruna ölmek zor ? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor .
Seni soruyorlar… Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkiside imkansız değil mi? Çünkü biliyorum; Asla geri dönmezsin Ve biliyorsun; Sen benim için asla ölmezsin!
Gitmekle gidilmiyor ki… Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.
Üşüyor musun ? Üzülme bee ! gel yanıma.. O kadar yaktın ki canımı; Isınırsın. Üşümezsin bir daha.
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata.. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, Yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
İlişkimize bi süre ara verelim cümlesinin tercümesi, Senden iyisini bulursam ne ala. Bulamazsam sana geri dönerim “dir.
Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler…
Unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.
Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, Kırk yılın hatrına sen kalayım….
Hani çok su verince ölürmüş y? çicekler, Birisini de çok sevince bır?kıp gidiyormuş meğer..
Belki o herşeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.
Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık.
Kim istemez ki mutlu olmayı ? Ama mutsuzluğa da var mısın?
Tam unuttuğunu sanırsın, Karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine.. Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.
Hayatımda ilk kez birisi bana “Kendine çok dikkat et” dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde.
Nasıl bilirdiniz? sorusuna, ”Tanıyamamışım” deyip geçtim…
Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, Meğer her masala seni anlatarak başlarmış. ‘Bir varmış, Bir yokmuş.
Yeter, aklından çıkar artık onu diyor kimileri. Siz de aklınızla değil de, yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni.
Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; Hazırdı cennetteki yerim.
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış.. yalan be! İlk önce kalbin kırlır, sonra çürümeye başlarsın.
Sevmek güzel meslek, Ama zor. Can dayanıyor dayanmasına Ama yürek gitti gidecek.
Aslında ayrılıklar değilde, Gidenin sevmediği halde ‘ Seviyorum ‘ demesi en çok koyuyor insana.
Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.
Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar fakat olgunlaşa olgunlaşa çürüdük bilmiyorlar !!
Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor.. Çünkü sen’sizlik kelimesi bile sen’le başlıyor.
Kadın susarak gider. Eğer bir kadın şikayet ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının… Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir…
Sesinde ne var biliyor musun? Ev dağınıklığı… İki de bir elini başına götürüp, rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun.
Bir daha beni sevdiğini söyleme ! Neden biliyor musun ? Çünkü yine inanırım.
Aklıma bile gelmiyorsun artık.. O kadar kalbimdesin ki.
Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, ‘Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum.
Belkide.. Evet belkide sen, hiç haketmemiştin beni. Oysa ben; Her halinle kabullenmiştm seni.
Çocuk olsam yeniden.. Bir tek düştüğüm için acısa içim, Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece .
Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki ? Akıl işi değil, gönül sevdimi gerisi bahane.
Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni . Çünkü korkarım; toprak aldıgını vermiyor geri. . .!
Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim..
Son çırpınışımdın sen insanlar arasında , Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Ben nerde bir çift göz gördümse, tuttum onu güzelce sana tamamladım, sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu.
Uğraşamayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? Bakma sen yanlış demiş eskiler, Kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler.
Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan.. Ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.
Sana gelince, ah sen yok musun sen! Bir daha raslar mıyım sana? Günlerin ne getireceği bilinmez ki.
Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin.. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.
Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.
Git’ diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan.Ben de sana ‘sev’ diyorum mesela.Sevebiliyor musun?
Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından.
Pişman değilim, kırgınım biraz ama üzülmüyorum. Çünkü gittiğinde yeni birşey öğrendim: artık her Seviyorum diyene inanmıyorum.
Güvenebileceğiniz ve sırtınızı dayayabileceğiniz sadece bir kişi vardır. Bu kişi annenizin kocasıdır ve çok ‘baba’ bir adamdır.
Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorarsa saat kaç diye,cevabım hep aynı; O’na doğru.
Ama kadınlar, Tanrım… Öyle sevdim ki onları, gelecek sefer dünyaya Kadın olarak gelirsem, eşcinsel olurum.
Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.
Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk ! Sen büyü hele, Bak ne oyunlar oynayacaklar seninle.
Hiçbir Aşkın ardından ‘geçmiş olsun’ denmez . Çünkü gerçekten ‘?aşk’sa zaten geçmez.
Doğru yerde yanlış kişi olmadık ama yine de sevilmedik. Anladım ki; yanlış yerde, doğru kişi olduğumuz için terkedildik.
Seni seviyorum”dan daha özel bir cümle de var: Sana güveniyorum. Çünkü herkes herkesi sevebiliyor; ama herkese güvenmiyor .
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.
O Beni Herhalde Sevmiş! Oysa Ben Onu Her Halde Sevmiştim.
Denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni.. Boğulacakmışım gibi.
Seni olduğun gibi seven insan için iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa o zaman yanında olur .
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.  Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.
Tüm anneler hep tanımadıklarına güvenme derler, kötü olur sonu. Düşünüyorum da tanıdıklarımıza güvendikte ne oldu.
Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
S’onsuzluk istemiştim ben aslında; ama S’yi biraz sessiz söylemişim galiba.
Uzaktan seviyorum seni.. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan.. Sadece seviyorum.
Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği Filistin’di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk.
Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz.
Aşka gelince birkere sevdim işte, birdaha işim olmaz.
Bir şeyiniz olayım sizin, hani nasıl isterseniz, oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz; dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?
Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.
Keşke birini tam kaybetmeden, Ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek…
Bir kırıldık, daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza…
Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter Sevda sözleri…
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik.
Niye mi koşarsın böyle ufka doğru. Pir Sultan mı ısmarladı seni, kızılırmaktan öte Sivas’a doğru.
Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi birşey.
Seni ne zaman uyurken hayal etsem, Affediyorum …
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka keşke yalnız bunun için sevseydim seni
kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni
Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem, Yalnızlığın başkenti orası.
Karşıda? karşıya geçer gibi sev be?i: Önce ba?a, so?ra bana so?ra yine ba?a bak.
Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
Önce öp sonra doğur beni.
Çok günah işledim, korkuyorum.. Ayaklar altına al beni anne ! Cennete gitmek istiyorum.
Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım.
Saat 12’den sonra her içki şaraptır.
Sevmek çiftleşmek değil, tekleşmektir..
Özledim.. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin.
Güzelsin sevgilim. Ama çok yakından.
Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı.
Her ölüm erken ölümdür.
İki çay söylemiştik orda, biri açık, Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Yürüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Özgürlüğün geldiği gün, O gün ölmek yasak!
Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez…

1 Yorum

  1. Bu sözlerin tamamının Cemal Süreya’ya ait olduğuna nasıl emin olabiliriz. Can Yücel ve Neyzen Tevfik örneğinde olduğu gibi onlara ait olmayan sözler onlarınmış gibi internet ortamında dolaşıyor.Bu konda bilgilendirme yaparsanız sevinirim.
    Saygılarımla…

    Cvp:
    Bu sözlerin büyük bölümü şiirlerinde geçiyor zaten. yani onun için bir şey diyemeyiz ama bunlardan bir kaçtanesi kendisine ait olmayabilir tabii.

Cevap Ver

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz