Dün gece Kanal D’de yayınlanan 32. Gün programında çıkan tartışma sonucunda program, tarihinde ilk kez yarıda kaldı.
Programın Sunuculuğunu yapan Rıdvan Akar, program konukları olan Cumhuriyet ve Vakit gazetesi yazarlarının ilk etapta farklı odalarda oturduğunu ve karşılaşmadığını, daha sonra karşılaştıklarında ise selamlaştıklarını, hatta bazılarının tokalaşıp öpüştüğünü belirtti. Programa sakin bir atmosferle girdiklerini söyleyen Akar, “Daha sonra kimin sesi daha yüksek çıkarsa izleyici nezdinde haklı çıkacak gibi bir haleti ruhiyeye girdiler. Hakaret yarışına dönüştü dedi. Telkinlerine rağmen fikirlerin değil, hakaretlerin yarıştığını belirterek, “Bu koşulda programa devam etmenin olanağı yoktu. Kısa bir ara vererek tarafların sakinleşmesini sağlamak istedik. Bu arada daha da alevlendi, karşılıklı güç gösterisine dönüşünce devam edemeyeceğimizi anladık” dedi.
23 dakika süren programın konukları Cumhuriyet’ten Ümit Zileli ve Mehmet Faraç, Vakit gazetesinden ise Sedat Arseven, konu ise Türkan Saylan’ın vefatıydı Programı yöneten 32. Gün Genel Yayın Yönetmeni, Akar, verilen kısa ara içinde tartışmanın “güç gösterisi”ne dönüştüğünü kaydetti.
Gerici basın yayın organları haberi “32. Gün’de Cumhuriyet Gazetesi terörü” manşetiyle verirken Cumhuriyet gazetesi ise
“Vakit yazarından provokasyon” başlığıyla vererek aşağıdaki haberi yayınladı.
Rıdvan Akar’ın sunduğu programa Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Ümit Zileli ve Mehmet Faraç ile eski vakit çalışanlarından Hilâl TV yöneticisi Muharrem Coşkun ile Serdar Arseven katıldı. Arseven, Rıdvan Akar’ın, “Saylan’ın Ergenekon tarafından öldürüldüğünü, arkasından rahmet dilenemeyeceğini söylüyorsunuz” şeklindeki sorusuna, “Mecbur muyuz rahmet dilemeye? Saylan özgürlük düşmanı. Türbanlılara burs vermedi. Bölücülük yaptı” diye yanıt verdi.
Vakit’in ülke kaynaklarının soyulmasına tepki gösterdiğini öne süren Arseven, Mehmet Faraç’ın, “Necmettin Erbakan da Hazine’nin dolandırılması olayında ceza aldı. Onun arkasından rahmet dileyip, hakkınızı helal edecek misiniz” sorusuna ağır hakaretlerle karşılık verdi.
Faraç, Saylan’a yıllardır iftiralar atan bu gazetenin daha önce hedef gösterdiği Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet Taner Kışlalı, Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday ile Danıştay üyesi Mustafa Özbilgin’in dinciler tarafından öldürüldüğünü anımsatarak Vakit’in aydınlara yönelik saldırılarını kanıtlayan kupürleri gösterdi.